Mesajı Okuyun
Old 07-01-2011, 15:32   #23
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Boşanma protokolünde yer alan tartışma konusu koşul, boşanmanın mali sonuçlarına dairdir. Protokolde yer alan ve evlenildiği takdirde boşanma protokolü ile kendisine bırakılan daireyi ortak çocuğa devretme vaadi, eşin evlenmesine engel değildir. Eş evlenebilir. Söz konusu daireyi devretmesi kendisini çok büyük bir tehlikeye veya evlenmekten vazgeçirecek derecede zarara uğratmayacaksa bu koşulun BK.19-20 dairesinde değerlendirilmesi kanaatimce zorlama bir yorum olur.

Dolayısıyla söz konusu koşulun, ne hukuka ne de ahlaka aykırı olamayacağı düşüncesindeyim.



Not: Dosya içeriğini tam olarak bilmemekle birlikte (tahmin ediyorum ki) diğer eş daire üzerindeki haklarından ancak bu koşulla vazgeçmiş olmalıdır.
Sayın Av.Mehmet Saim DİKİCİ;
Boşanma protokolünde ve dava dilekçesinde evin üzerinde intifa hakkı dışında hiçbir talebim bulunmamaktadır diyen karşı taraf, duruşma sırasında böyle bir şart gündeme getirmiş ,hakimde hükme bağlamış.Daire davalının trafik kazasında ölen eşinden kalma mirasla edinilmiş.Yani evlilik birliği içinde değil. Böyle olduğu içindir ki protokolde kadın daire için talepte bulunmuyor. Ancak şuan görülen tapu iptal ve tescil davasında açıkça bir husumet ve kötü niyet var.Çünkü velayeti elinde bulunduran davacı boşanma hükmüne bağlı olarak tapu tescil davasını açarken,boşanma hükmünde yer alan en hayati konulardan çocukla şahsi münasebeti engelliyor,çocuğu EYS maruz bırakıyor,babadan habersiz çocuğun ikinci adını nüfustan sildiriyor,çocuğu yeni evlendiği eşinin soyadıyla çeşitli kulüplere kaydettiriyor. Çocuğun miras haklarını korumayı hedefleyen bir ebeveyn öncelikle çocuğun kan bağıyla bağlı olduğu öz anne- babasıyla ilişkisini zedelemekten çekinmesi gerekmez mi? Tamam ortada bir hüküm var ama" Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. "MK md.2