Mesajı Okuyun
Old 05-01-2011, 19:25   #1
Av. H. DOĞRU

 
Neşeli Kesin süreyi safdışı etme

Sayın meslektaşlarım;

Bir tapu iptal davasının davalı tarafıydık. İlk derece mahkemesinde davacının davası reddedildi ve biz davayı kazandık. Davacı taraf kararı temyiz etti. Yargıtay davayı sadece "davacı tarafa yemin hakkı hatırlatılmadığı" için bozdu. Biz davalı taraf olarak tüm celselerde hazır bulunduk ancak davacı taraf davayı uzatmak amacında. Nitekim dosya yargıtaydan döneli yaklaşık 1,5 yıl olmasına rağmen "tarafımıza yemin teklif edip etmeyeceğini mahkemeye bildirmemek için" gerek mazeret koyuyor gerek duruşmalara girmiyor,her celseyi bir şekilde geçiştiriyor.En sonunda talebimiz üzerine mahkeme davacı tarafa "müvekkilime yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunması için 30 gün kesin süre verdi ve kesin süreye uymaması halinde yemin teklifinden kaçınmış sayılacağı ihtarını da yaptı. Davacı tarafa bu husus tebliğ edildi. Ancak bu sefer davacı taraf, tam 30. gün verdiği bir dilekçe ile kesin sürenin konusu olan yemin teklifi hususunda hiçbir beyanda bulunmayarak "müvekkilinin şuurunun yaşından dolayı bulanıklaşmış olabileceğini,bu sebeple kendisine vasi tayini gerekip gerekmediği hususunun tesbiti için ilgili makamlara gönderilmesini" talep etti.
Mahkeme de bunu ihbar kabul edip, vasi tayini gerekip gerekmediğinin incelenmesi için sulh hukuk mahkemesine gönderdi. Ancak mahkeme, kesin süre içinde teklif yapılıp yapılmadığı hususuna hiç değinmeyerek duruşmayı 3 ay sonraya attı.
Davacının vekaletine baktığımızda vekiline "hem yemin teklif etme hususunda hem de yöneltilen yemini kabul veya reddetme hususunda yetki verdiği de görülüyor.


1-) Vekaletinde yemin teklifi yetkisi bulunan davacı vekilinin "müvekkilimin şuuru bulanık gibi geldi, beyanını alamadım"şeklindeki ifadesinin kesin süreyi engelleyen bir husus olup olmadığı hakkında bilgisi olan arkadaşların bu husustaki bilgilerini ve elinde bu konuyla ilgili yargıtay kararı varsa benimle paylaşmalarını rica ederim.
2-)Bu durumda biz davacı vekilinin, kesin süre içinde yetkisi olduğu halde yemin teklif edip etmeyeceğini bildirmemesi sebebiyle yemin teklifinden kaçınmış sayıldığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
3-)Son celseden sonra, davacı tarafın kesin süre içinde yemin teklifi hususunda dosyaya beyanını sunmadığı ve mahkemenin bu hususu hiç dile getirmeden sadece vasi ihbarı ile yetindiği için; ara karardan rücu dilekçesini üç gün içinde verdim. (Çünkü artık bu aşamada davacı vekilinin vekaletinde yemin teklifi yetkisi varken sırf davayı uzatmak için vasi tayini ihbarı yapmasının usule ve yasaya uygun olmadığını düşünüyorum ve dosyanın sonuca ulaşmasını etkilememesi gerektiği kanaatindeyim.)
Bu konularla ilgili görüşü olan arkadaşların, bilgilerini benimle paylaşmalarını rica ederim. İlgilenen arkadaşlara, şimdiden teşekkür ederim.