Mesajı Okuyun
Old 04-01-2011, 00:31   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Mevcut delil durumu, atılı suçu nasıl oluşturmuş ne yerel mahkeme kararında belli, ne yargıtayın kararında....

Bir sürü temyiz nedeniniz var, hiçbirine cevap yok... Yerel Mahkeme kararında gerekçe yok, temyizi nasıl yazacaksınız belli değil...

Yargıtayın kararındaki gerekçelerde somut olayla hiç alakası olmayan bir sürü kanun maddesi ve doktrinden bahseden ve bozma/onama kararını bağladığında gerekçesinin ne olduğunu anlamak için ekstra çaba sarf ettiğiniz içtihatlar...

Ve günde 50-60 dosyanın duruşmasına çıkan hakimler ve Yargıtayda sırasını bekleyen/bir sonraki yıla devredilen binlerce dosya...

Adil görünmek... "mış" gibi bile yapmıyoruz sanki

Alıntı:
Geride dönüşemeyen, yönünü yitirmiş, adalet için çırpışan kanatları kırık, pusulasız, renksiz, kendini yeniden ve dava dava, dosya dosya yaratma yetisinden yoksun, kıvrımdan kıvrıma girip, sarmaşık gibi güçlü ve adil elleriyle yargı konusunu ve yurttaşını kavramaktan uzak bir "hukuk" kaldı elimizde, bir "hukuk benzeri" kaldı elimizde...

Üstadım, bahsettiğim ve isabetle bahsettiğiniz böyle bir yargının, bu haldeki bir yargıcın ve ortaya çıkardıkları karar ve içtihatlara yansıyan "hukukun", kökeni yargılamanın devlete tevdii ve teslimine, hukukun toplumsal meşruiyetine kadar uzanan, adeta hukuki bir turnusol işlevi gören, girift, deruni yargısal/psikolojik unsurları olan "gerekçe" kavramının hakkını bihakkın verememesi doğal sonuç oluyor; kaza geliyorum diyor bu defa...

Saygılarımla.