Alıntı: Yazan Av.Olcay Pehlivanlıoğlu Sayın Meslektaşlarım; Müvekkil aleyhine yağma suçlaması ile Savcılık Makamına yapılan şikayetten takipsizlik kararı çıktı ve kesinleşti. Müvekkil, soruşturma aşamasında 1 gece karakolda gözaltında kalmış ve kendisine ait olan aracı yaklaşık 1 hafta emanette tutulmuş. Şimdi şikayetçi aleyhine manevi tazminat davası açmayı düşünüyoruz. Sizce manevi tazminat kazanmak için yeterli done var mı ? Salt takipsizlik kararı manevi tazminat için yeterli mi? Şikayetin(suçlamanın)niteliği etki eder mi? Saygılarımla

Değerli meslektaşım, Sn.tangela'nın aynı nitelikte sorusuna verdiğim yanıtı aşağıya aynen alıyorum. Bütünüyle hiçbir unsuruyla işlenmediği şikayetçi yanca bilinen bir şikayet söz konusu ise tazminat koşulları oluşur. Ayrıca göz altı tedbirine hükmedilmiş, mülkiyet hakkı ihlal edilmiş. Saygılarımla.

Değerli meslektaşım, şikayet hakkı anayasal ve yasal bir haktır, hukuki güvence altına alınmıştır. Bunun nedeni, kişilerin korkmadan resmi mercilere başvurmasını sağlamak, hukuka güven hislerini güçlendirmek istenilmesidir. Öte yandan, şikayet edilen kişilerin huzur ve isim, itibar ve şöhretleri de hukukun güvencesi altındadır. Her somut olayda, bu iki menfaatten hangisinin galebe çaldığının dikkatlice incelenmesi gerekir. Bu cümleden olarak, bütünüyle işlenmemiş bir fiile ilişkin olarak bir şikayet/ihbarda bulunuluyorsa, şikayet edilen fiilin tahakkukunu destekleyen diğer olgular bulunmuyorsa, özellikle şikayetçinin bir kini, özel kötü amacı somut olayda saptanabiliyorsa şikayet hakkının kötüye kullanılmasından, şikayet edilenin soruşturma sürecinde maruz kaldığı gelişmelere göre, bir manevi tazmin gereğinden ve şikayet edenin de somut olay ve delillere göre, TCK.m.267 ve 271 çerçevesinde bir sorumluluğundan söz edilebilir. Saygılarımla.