Mesajı Okuyun
Old 26-12-2010, 00:47   #3
ekinheval

 
Varsayılan

Türk hukukunda iş akitlerinde asıl olan “belirsiz süreli iş akitleridir.” Bu ana kuralın aksine olarak, taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu ileri süren taraf bunu ispat ile yükümlüdür. Belirli süreli sözleşmelerin kötüye kullanılmasının engellenmesi ve bunların “ objektif temellere dayandırılması ; Avrupa Birliği müktesebatının da bir gereğidir. Bu açıdan objektif olarak esaslı bir neden olmadıkça yapılan belirli süreli iş sözleşmesi bir kez yapılmış olsa dahi belirsiz süreli sayılacaktır.Belirli süreli sözleşmeler kurulduğu anda taraflarca sona erme anının bilindiği veya öngörülebildiği bir sözleşmedir. Ya taraflar sözleşmenin belirli süreli olmasını kararlaştıracaklar ya da işin niteliğinden sözleşmenin belirli süreli olduğu anlaşılabilecektir. Taraflar bu kuraldan hareketle objektif ya da esaslı nedenler aranmaksızın serbestçe belirli süreli bir sözleşme yapabilirler. Bir iş sözleşmesinin belirli süreli olması için 4857 sayılı yasanın 11. maddesinde ki koşulları taşıması, objektif ve esaslı nedenlerin bulunması gerekir. Öğretide de objektif koşullar ortaya çıkmadan tarafların belirli süreli iş sözleşmesi yapamayacakları kabul edilmektedir. Bu anlamda “belli bir işin tamamlanması” “belirli bir olgunun ortaya çıkması” durumu olmadıkça işin belirli süreli olarak kabulü mümkün değildir. Yargıtay , görülen işin niteliğine bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapmayı objektif olarak haklı kılan nedenlerin bulunmasını belirli süreli sözleşmelerin imzalanması için zorunlu görmektedir. İş ilişkisi, işin niteliği ve amacı dikkate alındığında belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif nedenler olmadan yapılan belirli süreli bir sözleşmeyi, belirli süreli olarak kabul etmemektedir. Bir iş ilişkisinin belirli süreli kurulmasını haklı kılan objektif sebep, işverenin ihale ile aldığı işin süresinden ziyade işverenin kendi faaliyeti bakımından iş gücü ihtiyacının geçici ve sürekli olmasıdır. Yargıtayın yerleşik içtihatları karşısında İşverenin faaliyet konusu sürekli olarak ihale ile iş alıp yapmak ise ve bu işlerde işçinin işyerinde yaptığı iş ve pozisyonu dikkate alındığında bu işçiye sürekli olarak ihtiyaç olacaksa ve süre sonunda işveren tekrar ihaleye girip aynı işi sürdürecekse, belirli süreli iş sözleşmesi yapmayı haklı kılan objektif bir sebebin bulunduğu söylenemez. Aksi takdirde uygulamada ihale ile iş alan alt işverenlerin işçileri ile yapılan sözleşmelerin çoğu belirli süreli hale gelecektir. Oysa bir işverenin aldığı ihale süresi ile sınırlı olarak işçiyi çalıştırmak, yeni bir ihale almazsa sözleşmeyi yenilememek şeklinde işletme riskini işçiye yüklemesi İK. m 11 anlamında bir objektif sebep değildir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre işçi gerek işe alınırken ve sözleşmeleri yenilenirken ve gerekse kendisine fiilen yaptırılan işler bakımından yasanın aradığı anlamda objektif koşullar bakımından yapılan işin belirli süreli bir iş olmasını gerektirecek bir özellik bulunmalıdır. Aksi halde belirli süreli iş sözleşmesinin kötüye kullanılması söz konusudur. İşçi gerek işe alınırken ve gerekse kendisine fiilen yaptırılan işler bakımından yasanın aradığı anlamda objektif koşullar bakımından yapılan işin belirli süreli bir iş olmasını gerektirecek bir özellik bulunmalıdır. Aksi halde belirli süreli iş sözleşmesinin kötüye kullanılması söz konusudur açıklanan şartlar gerçeklemeden belirli süreli adı altında sözleşme yapılmış olsa dahi belirsiz süreli hizmet sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerekir