Bir müvekkil 2003 yılında evine gelen bir evrakın peşine düşmesi sonucu aslen ermeni olduğunu ve hatta nufus kaydında dedesi ve ninesinin ermeni isimlerle kayıtlı olduğunu görüyor.Babasının ölmeden önce şu yerde arazimiz var falan dediği aklına geliyor ve bu arazilere gidiyor arazinin büyük çoğunluğunu oradaki halk zaptetmiş ve canımızı veririz bu toprağı sana vermeyiz diyorlar bir kısmında ise köprü yapıldığını görüyor.Müvekkil oradaki halkın ciddi baskısı üzerine korkarak bırakıp geliyor ve bu işin peşini bırakıyor şimdi 2003 yılında gelen evrakı bana gösterdi.Normalde dedesinin nufus kaydı alındığında bekar ve ölüm tarihi dahi görünmüyor fakat 2003 yılında ankaradan eve gelen evrakta 90 yaşını aşan kişilerin yakınlarının arştırılması konusu altında müvekkillin anne ve babasının nufus kaydı tespit edilmiş ve ankaraya yollanmış ayrıca müvekkilin babasının nufus hanesinde baba adı olarak dedesinin ismi görünüyor.Öncelikle veraset ilamı almam gerekecek bunu aldıktan sonra kadastro kanunundaki süreler vs göz önünde tutularak bir yol izlenecek,yapılan köprü için de kamulaştırmasız el atma ecrimisil konuları falan tabi köprü yapıldığında topraklar müvekkilin dedesinin adına kayıtlı ise.fakat müvekkillerin Türk Vatandaşı olmalarına rağmen ermeni asıllı oldukları için toprağa yerleşen halk tarafından arazi üzerinde tasarruflarının engellendiği gerekçesi ile kadastro kanununa istisna olarak bir yol daha izleme imkanı var mıdır?2003 yılında gelen evrak gösteriyor ki ölen şahsın mirasçılarına ulaşılmış fakat daha sonra eve herhangi bir belge gelmemiş.Osmanlıca tapu vs hiç bir belge de yok elleride.Bu nedenle taşınmazların sınırı ve tam yerini de tespit etmek zorlaşıyorNasıl bir yol izlenmeli veraset çıkardıkltan sonra dilekçe ile başvurursak tapudaki hareketleri(el değişme zamanı,kadastro,köprü yapımı zamanı vs)tapu cevaplar mı?Bu iş AİHM'ye kadar gidecek gibi görünüyor fakat kısa sürede halletmenin imkanı var mı?Tecrübesi olan meslektaşlarım paylaşırsa çok sevinirim
Saygılar