Mesajı Okuyun
Old 21-12-2010, 12:15   #4
Av.SYağmur

 
Varsayılan

Objektif bilime aykırı, erkeğe karşı cinsiyet ayrımcısı, hatalı bir karar - 18/12/201013:52
Doğa bize çok net bir biçimde örneklerini sergilemekte: Cinsel seçim kadın tarafından gerçekleştirilir. Günümüz sosyal normlarında bir erkek, kadını cinsel ilişkiye zorlayamaz, hatta güzel sözle ikna edemez. Bunun donanımlarına sahip değildir en başta. Geçmişte, gerek sosyal yapının ve kanunun tanıdığı otorite (aile reisliği konumu), gerekse kadını ikna etmede maddi kaynakları kullanma hakkı gibi yöntemler söz konusu olabilirdi. Günümüzde asla! Fiziki güç, otorite, cezalandırma zaten kanuni olarak suç (ulaştığımız kültürel seviyede böyle olması da tartışmasız doğru). Fakat bunun ötesinde erkeğin kadına para vermemesi de evlilik hukuku açısından suç olarak niteleniyor. Kadın ve erkek eşit, fakat Türk hukukuna göre erkek kadına bakmakla yükümlü! Ama ne eşitlik! Oysa maddi kaynak, doğada tüm kültürlerde erkeğin kadını cinselliğe ikna etmesinde yararlanabildiği tek yöntem (bkz aşağıda linkini verdiğim bilimsel makale). Bu durumda bir erkek, evli olduğu bir kadını nasıl ikna edebilir? Günümüzde cinsel ilişkiyi kadın istemezse, erkeğin onu ikna etmek için elinde hiçbir araç ve yöntem mevcut değil. Bu da iyi bir durum, erkekler sömürüldükleri bir kurum olan evlilikten daha sıklıkla kendilerini kurtarmaya çalışmakta, boşanmalar artmaktadır. Yalnız tam bu noktada Yargıtayın bu kararı apaçık bilimsel gerçekliğe aykırı, çağdışı sosyal fikirler üstüne inşa edilmiş ve erkek cinsiyetine karşı düşmanca bir tavır içeren, cinsiyet ayrımcısı bir karardır. Erkek düşmanlığını anayasasına yerleştiren bir ülkede, bu duruma fazla şaşırmamak gerek. Bilimsel olarak erkek kadın cinsel alışverişinin şartları ve gerçekleri konusuyla ilgilenenlere, şu makaleyi okumalarını tavsiye ederim: http://www.csom.umn.edu/Assets/71503.pdf
Plotinuss - okurun diğer yorumları için tıklayınız
Yanlış - 18/12/201013:19
Son derece hatalı bir karar. Cinselliği bilmek kimsenin görevi filan değildir. Kimse cinsellikten kaçındı diye maddi manevi tazminat da ödememelidir. Erkeğin görevi seks gurusu olmak filan değildir, tabi kadının görevi seks objesi olmak değilse. Problem açıkça psikolojik bir kere, psikolojik bir sorun olmadığını iddia etmek saçma, tabi psikolojiyi sadece belli başlı patolojiler için genel bir isim olarak kullanmıyorsak. Mesela "heyecan"dan bahsederken bunun psikolojik bir durum olmadığını mı iddia ediyorsunuz? Veya heyecanlanmanın bir erkek için ceza gerektirecek bir suç olduğu mudur iddia? Yargıtay'ın içtihatları böyle gelişmiş olabilir, ama bir takvime bakın isterseniz hangi yıldayız. Yerel mahkemenin kararı daha doğruymuş açık bir şekilde. Karar açıkça seksist, Türkiye'de son zamanlarda gördüğüm belki de ilk erkeklere karşı seksizm içeren mahkeme kararı.
keryil - okurun diğer yorumları için tıklayınız
Hakım ne anlar cınsel sogukluktan - 18/12/201012:36
Nasıl bir iş bu ya hakım ınsanlar arasında olan ılıskıyı nasıl yargılayabılır...bunun psıkolog ıle cozulmesı gerekıyor... Kadınların lehıne cok cıddı bır ayrılık adam saygı gostermıs esıyle ıstemedıgı ıcın bırlıkte olmamıs.. Bunun ustune bırde kadına tazmınat odemeye mahkum oluyor... Turkıyede bu kafa cogaldıkca kadınların evlenme yası 29-30 dada kalmaz daha da ılerler... Ayrıca hakım sunu da anlaması lazım batıdakı degerler dogudan farklı doguda cıddı anlamda kadının adı yok ama ış buyuk sehıre
capuscas - okurun diğer yorumları için tıklayınız