Mesajı Okuyun
Old 15-12-2010, 11:40   #7
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avktderya
temliknameye konu alacak hakediş olduğu için ihale sözleşmesinde temlik için izin şartı ön görülmüş olabilir. dolayısıyla izin almadan yapılan temliğe değil asıl alacaklı olan müteahhitde ödeme yapılır .
eğer böyle bir problem yoksa borçlu borcunu temlik alacaklısına ödeme yapmadığı için borcundan krutulmaz. buradaki kurumun sorumluluğu borçlar kanunu göre sorumluluktur. ama görevli personel mükerrer ödemeye sebebiyet verdiği için bu ödeme sayıştay denetiminde kendisinden tahsil edilir eğer kasıtlı ödeme varsa bu da görevi kötüye kullanma anlamına gelir ki cezai sorumluluğu vardır.
siz alacağınızı bahsettiğim gibi temlikte her hangi bir problem yoksa kurumdan tahsil edebilirsiniz. ve zamanaşımı BK düzenlendiği şekilde 10 yıldır.
saygılarımla
Zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu görüşünüze katılamıyorum.
Müteahhit ile idare arasındaki sözleşme Eser Sözleşmesi niteliğindedir ve bu sözleşmeden kaynaklı alacaklar BK 126/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk DairesiEsas No: 2004/171Karar No: 2004/3486Tarih: 22.6.2004
  • ESER SÖZLEŞMESİ ( Kural Olarak 5 Yıllık zamanaşımına Tabi Olduğu - Bu Süre Akdin Feshedildiği İşin Teslim Edildiği Ya Da Varsa Kesin Hesabın Düzenlendiği Tarihlerden Başladığı )
  • zamanaşımı ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar 5 Yıllık zamanaşımına Tabi Olduğu - Bu Süre Akdin Feshedildiği İşin Teslim Edildiği Ya Da Varsa Kesin Hesabın Düzenlendiği Tarihlerden Başladığı )
  • YÜKLENİCİ ALACAĞININ TAHSİLİ TALEBİ ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar 5 Yıllık zamanaşımına Tabi Olduğu - Bu Süre Akdin Feshedildiği İşin Teslim Edildiği Ya Da Varsa Kesin Hesabın Düzenlendiği Tarihlerden Başladığı )

ÖZET :
Dava, eser sözleşmesinden doğan yüklenici alacağının tahsili amacıyla açılmıştır. Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar BK.nun 126/4. maddesi uyarınca kural olarak 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre akdin feshedildiği, işin teslim edildiği ya da varsa kesin hesabın düzenlendiği tarihlerden başlar.

DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili geldi. Davalı avukatı gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :
Dava, eser sözleşmesinden doğan yüklenici alacağının tahsili amacıyla açılmış, mahkemece davalının zamanaşımı def'i kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Harca tabi davalarda, dava harcın yatırıldığı tarihte açılmış sayılır. Dosyada mevcut harçlandırma formu 31.7.1996 tarihini taşımaktadır. Dava dilekçesi 26.7.1996 tarihli olup, dilekçe arkasındaki bilgisayar kaydında davanın açıldığı tarih olarak 31.7.1996 gösterilmiş, davacı vekili de cevaba cevap dilekçesinde dava tarihinin 31.7.1996 olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle harç müzekkeresindeki 31.5.1996 tarihinin hataya müstenid olduğu ortadadır.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar BK.nun 126/4. maddesi uyarınca kural olarak 5 yıllık zamanaşımına tabidir.Bu süre akdin feshedildiği, işin teslim edildiği ya da varsa kesin hesabın düzenlendiği tarihlerden başlar. Bu nedenle her olayın özelliğine göre, zamanaşımının başlangıcı farklılık arzedebilir. Dava konusu olayda işin teslim edilmediği, akdin feshedilmediği ve işin kesin hesabının yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu yolda bir belge dosyaya ibraz edilmemiştir. Davacı 1.7.1991 tarihli hakedişini ödenmek üzere davalıya göndermiş, 4.7.1991'de davalıya ulaşan bu hakediş raporundaki bedelin ödenmemesi üzerine, davacı 1.8.1991'de davalıya çektiği ihtarnamede hakediş bedelinin ödenmesini talep etmiştir. En geç bu tarihe kadar yanlar arasındaki ilişkinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Belirtilen bu tarihten dava tarihine kadar BK.nun 126/4. maddesinde düzenlenen sürenin geçmediği ortadadır. Bu durumda mahkemece yerinde bulunmayan zamanaşımı def'inin reddiyle işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması yerine olayda zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 375 milyon TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.