11-12-2010, 23:27
|
#61
|
|
MAZİNİN DİLİ VE HÂL’İN PÜRMELALİ
İki ham bir hamamda hamlaşır durur
Sümela’da verilen tedris
Titretir gönlümü, gözyaşım kurur
Gün gelir Manastır öğrencileri üşümekten kurtulur
Kırk kilo değil kırk sözüdür ‘zahiri’nin
Ağırlık yapan sırtımda ‘merkezi’nin
Tanıştırayım; maişet, namı diğer şa’şaa
At arabası, kağnı değil
Tek göz ev zaten hiç
Geçersiz tekler, ikiler üçler geçer akçe
Dilersin ki moru üç kat at,
Ar yoksa nafile
Kafi o bakir’e tek tokat
Cebin yoksa deliksin
Dört tekerleksiz: meteliksiz
Manastırsa baştan sona kefilsiz!
Ahh gebelik sancım tuttu
Lütfen ve keremen!
Kolumdan sürükleme
Soldu aynımın şavkı vitrinlerde
Allah’ın yarattığı her yer vatan
İnsan olan, nebat olan, olmayan
Melbourn’dan, Madagaskar’dan, Alaska’dan
Küllün nas dinlenilesi
Sümela’nın taralı saçlarından
Kitaplar okunulası, iman edilesi
Ayrılıklar, gayrılıklara intihar ettirilesi.
Köprüler kursam Ayasofya’dan Nil’e
Razı gelse herkes bu sürgüne
Bir yoklama alın benden
“Siyah burda, beyaz burda, çekik burda
Manastır burda, yeshiva burda, tekke burda,
Bütün müntesipler ben, dinler, peygamberler,
Bense müntesiplerden.
30 Ekim 2010
Sümela /Trabzon
|