Mesajı Okuyun
Old 10-12-2010, 13:12   #3
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan düzceli81
Müvekkil, müteahhit şirketten yapımı devam eden inşaattan daire satın alıyor. Satış bedeli için bir kısım peşinat ve bakiyesi için de senetler veriyor. Toplam 46.000 TL ödeme yapıyor. Senetlerin bir kısmını ödüyor. Bu arada şirket krize giriyor ve inşaatı durduruyor. Sözleşmeye göre daire 30.09.2009 tarihinde teslim edilmesi gerekirdi. Fakat şuanda hiçbir faaliyet yok. Satış sözleşmesi Noterden yapılmamış kendi aralarında yapılmış bu sebeple hukuken geçerli bir sözleşme değil. Bu sözleşmeye dayalı olarak ödenen paralar var ve ayrıca ödenecek senetler. Sözleşme noterden yapılmış olsaydı ödenen paraların iadesi ve ödenecek senetlerin iptali için Tüketici mahkemesinde dava açabilirdim. Sözleşme noter tasdikli olmadığı için ödediğimiz paraların geri alınması ve ödenecek olan senetlerin iptali için yine tüketici mahkemesinde dava açabilir miyim? Yoksa ticaret mahkemesinde mi dava açmalıyım.


Sayın Meslekdaşım;

Söylediğiniz gibi sözleşme resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir. Fakat sözleşmenin geçersiz olması Tüketici Mahkemesinin görevini etkilemez. Olayda konut olarak kullanılmak üzere müteahhitten satın alınmaya çalışılan bir yapı var ise buna dair uyuşmazlıkta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olacaktır.

Sözleşme geçersiz olduğunda müvekkiliniz geçersiz sözleşme nedeniyle davalıya verdiğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir. Ödenen paranın iadesine hükmedilirken satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne uyarlanması gerekir ki buna denkleştirici adalet kuralı deniyor.


Özetle sözleşmenin geçerli olup olmaması görevli mahkemeyi değiştirmez. Sadece davadaki talebinizi değiştirir. Tapu tescil istemek yerine ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi de uygulanarak müvekkilinize iadesi talebi ile Tüketici Mahkemesinde dava açmanız doğru olacaktır.