Mesajı Okuyun
Old 06-12-2010, 15:41   #2
tangela

 
Varsayılan

Tarih - Esas No - Karar NoKonuT. 08.12.2006
E. 2006/372
K. 2006/445
*Hapis hakkının iş sahibine yazılı olarak bildirilmesi
*Beraatle sonuçlanmış bir ceza davasının başlı başına bir disiplin kovuşturmasını gerektirir olması durumunda, kovuşturmanın sonuçlandırılması
(Av. K. m. 34, 140/3, 166/3; TBB Meslek K. m. 3,


Şikayetli avukat hakkında Ankara 17.İcra Müdürlüğü’nün 1999/3509 Esas sayılı dosyasından yaptığı tahsilatı Şikayetçiye ödemediği ve hesap da vermediği iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Şikayetli Avukat, 02.08.1999 tarihli ücret sözleşmesi gereği takip için Sivas ili Divrik ilçesine gitmiş olmasından ötürü %15 ücreti vekalet hakkı olduğunu, alacağın tahsili için yasal tüm önlemleri aldığını, sözlü olarak bilgi ve hesap vermesine karşın haksız azledildiğini, hakkında açılan ceza davasından beraat ettiğini, Şikayetli ile birlikte yaptıkları Divrik seyahatında kendi aracı ile kaza yapmasına ve 3.000 YTL harcamasına karşın talebi olmadığını, hapis hakkını kullanmış olduğundan disiplin suçu işlemediğini savunmuş, suçsuz olduğunu bildirmiştir.

Şikayetli Avukat hakkında, Ankara 17.İcra Müdürlüğünün 1999/3509 Esas sayılı dosyasından tahsil ettiği 5.190 DM. karşılığı Türk lirasını tahsil ve yakınıcıya ödemeyerek emniyeti suiistimal ettiği iddiasıyla Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2003/5 Esasında açılan kamu davası, Mahkemenin 08.05.2003 gün ve 2003/144 Karar sayılı kararı ile “ ...sanığın da yakınıcının da kendilerini alacaklı konumunda hissetmeleri ve netice itibarıyla taraflar arasında hukuk mahkemesinde çözülmesi gereken bir ihtilaf bulunduğu ve ayrıca sanığın iddianamede belirtilen miktarda tahsilât yaptığı ve bunu kasten ödemediği hususunda sanığın mahkumiyetini gerektirir kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden...” beraatına karar verildiği ve kararın Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin 28.03.2006 gün ve 2006/2408 Esas, 2006/122 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği,

Şikayetli Avukat aleyhine Ankara 17.İcra Müdürlüğü’nün 2002/12432 esasta yapılan takibe itirazla ilgili olarak Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/441 Esas sayılı itirazın iptali davası, Mahkemenin 21.0.6.2006 gün ve 2006/229 Karar sayılı kararı ile, “..davanın kısmen kabulü ile takibin 520.DM ye takip tarihinden itibaren yabancı paralara uygulanan en yüksek faiz üzerinden hesaplanacak yasal faiziyle birlikte devamına ve bu miktarın takip itibarıyla TL.karşılığı olan 302.455.200 TL üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatı olarak 120.982.080 TL.sının davalıdan alınıp davacıya verilmesine...”, karar verildiği,

Şikayetli Avukattan, Ankara 16.Noterliği’nin 23.01.2002 gün ve 02206 yevmiye no.lu ihtarname ile Ankara 17.İcra Müdürlüğü’nün 1999/3509 Esas sayılı dosyasından tahsil edilen 4670 DM karşılığı olan 2390 Euro’nun ödenmesi ve dosya hakkında hesap verilmesinin istendiği,

İcra dosyasından yapılan tahsilatlarla ilgili olarak yazılı hesap verildiğine ilişkin yazılı belge olmadığı görülmüştür.

Avukatlık Yasası 140/3 maddesi, “Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatla sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.” hükmünü amirdir.

Disiplin kovuşturmasına konu eylem ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette ise dosyadaki bilgi ve belgelerden de yararlanmak suretiyle disiplin kovuşturmasının sonuçlandırılması gerekmektedir.

Şikayetli Avukat hakkında Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nce beraat kararı verilmiş ve karar Yargıtay 11.Ceza Dairesi kararıyla onanarak kesinleşmiş ise de;

Avukatlık Yasasının 166/3 maddesi, “Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde tutabilir.” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre avukat sadece vekil ücretini değil, kendisi tarafından yapılan zorunlu giderler için de hapis hakkını kullanabilir.

Ancak, Avukatın alacağından dolayı hapis hakkını kullanabilmesi için, hapis hakkının kullanıldığı hususunu iş sahibine yazılı olarak bildirmesi, ayrıca iş sahibi adına tahsil ettiği para ile hangi işten ötürü ve ne miktarda alacağı olduğunu gecikmeden müvekkiline duyurması gerekmektedir.

Ankara 17.İcra Müdürlüğü’nün 1999/3509 Esas sayılı dosyasından ve haricen 03.05.2000 tarihine kadar tahsilat yapılmasına karşın, hangi işlerden ötürü ve ne miktar alacak olduğuna ve alacaklara hapis hakkını kullandığına dair şikayetçiye yazılı bir bildirimde bulunduğunu gösteren belgeye rastlanılmadığı gibi, hak edilen ücreti vekalet alacağından fazla miktarda paranın şikayetlinin yedinde olduğu, Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesinin kararından da anlaşılmaktadır.

Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek, avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak, mesleki çalışmasında kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde işine tam bir sadakatle yürütmek ve mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan özenle kaçınmakla yükümlüdür.

Bu sebeplerle, eylemin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararında hukuksal isabet görülmemiş, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığı ve eylem Avukatlık Yasası 34, 166/3., Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3, 4 ve 43.maddelerine aykırı olduğundan Baro Disiplin Kurulunun Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına ilişkin kararının kaldırılmasına ve Şikayetlinin kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak, Şikayetçi M.E.’nin itirazının kabulü ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmağına ilişkin kararın KALDIRILMASINA, Şikayetli Avukat R.Ö.N’nin KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi.