Bu olaydan doğabilecek hukuki uyuşmazlıklarda MK nın başlangıç hükümleri devreye girecektir diye düşünüyorum. Franchise veren sözleşmeyi yenilememiştir ve bu konuda sözleşmedeki madde çok açıktır. Buna rağmen taraflar arasındaki ilişki devam ediyor olduğuna göre ortada bir "de facto" durum vardır. Bana kalırsa her iki taraf da sözleşmenin geçerli olduğunu gösteren sarih işaretler ortaya koymuşsa (sözleşme hükümlerine göre fatura kesmek, franchise verene ödeme yapmak v.s.) bu aşamadan sonra sözleşmenin geçersizliğini ileri sürecek olan tarafa karşı kötüniyet iddiası çok haklı olarak ileri sürülebilir ve yargıda da bu iddianın kabul görme ihtimali bence çok yüksektir.
Bildiğiniz gibi G.menkul satım vaadi sözleşmeleri noterde yapılmazlarsa geçersizdirler. Bu kanuni zorunluluğa rağmen bazı durumlarda (tarafların edimlerini yerine getirmiş olmaları, satın alan tarafın g.menkul üzerinde zilyetlik kurması gibi) bu sözleşme noterde yapılmamış olsa da iş yargıya taşındığında ortada geçerli bir sözleşme varmış gibi düşünülüp tapunun devri kararları çıkabiliyor. Buna benzer bir çok daha başka örnek de verilebilir.
Burada şartları belli olmayan sözlü bir sözleşme oluşmuş olacağını değil, mevcut sözleşmenin bir yıl daha uzamış sayılacağını düşünüyorum. Kira ilişkisinden kıyasla bu sonuca varılabilir.