Mesajı Okuyun
Old 02-12-2010, 15:53   #8
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Ticari mümessil,iyiniyetli üçüncü kişilere karşı müessese sahibi hesabına,kambiyo taahhütlerinde bulunmak ve onun adına müessesenin gayesine dahil olan tüm tasarrufları yapmak yetkisine sahiptir. Bu itibarla keşide ettiği çek muteberdir,sırf çek keşide etme yetkisi olmaması nedeniyle dolandırıcılık suçu oluşmaz ,3167 sy M 16 daki suç oluşur.(TTK m 415,BK m 450)

10 CD 3.6.2003 13515-14424
---------------------------------------------------------
Yukarıdaki kararda açıkça ticari mümessilin müessese sahibi hesabına imzaladığı çeklerin geçerli olacağı,müesseseyi bağlayacağı ifade ediliyor. Yetkisiz mümessil bakımından dolandırıcılık oluşmaz,müessese sahibi bakımından karşılıksız çek suçu oluşur sonucu çıkıyor.

Kararların bütününden ise önceden mevcut rıza veya icazet
varsa,yetkisiz imza atan yönünden sahtecilik-dolandırıcılık suçu oluşmaz,adına imza atılan yönünden karşılıksız çek suçu oluşur sonucu çıkıyor.

Ayrıca konu ile tıpatıp uyumlu kararlar da mevcut. Yani önceden mevcut izin,icazet ve fiili uygulama araştırılır,
itarz etmeden ödediği başkaca çekler varsa artık daha sonra itirazda bulunamayacağı yönünde.

Yukarıdaki CGK Kararının gerekçesinde bir kurul üyesinin şu istemi forum konusu ile direkt bağlantılıdır :

''...Sanıkların resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanıklara yüklenen suçların manevi unsuru itibariyle oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Konunun esasının incelenmesine geçilmeden önce bir Kurul Üyesinin; toplanan kanıtların hüküm kurmaya yeterli bulunmadığını belirterek, esasen şirket adına çek düzenleme yetkisi bulunmayan sanıkların imzasını taşıyan çeklerin ödeme aracı olarak verilmesi uygulamasının, sanıkların şirketi ile şikayetçi şirket arasındaki ticari ilişkilerde önceden de mevcut olup olmadığının ve bunların icra takibine konu edilip edilmediğinin belirlenmesi bakımından soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini ileri sürmesi üzerine, öncelikle bu husus tartışılarak oylanmış, bir Kurul Üyesinin karşı oyu ve oyçokluğu ile soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunmadığı kararlaştırılarak, mevcut kanıtlar kapsamında işin esası görüşülmüştür.''

Kurul üyesi önceden mevcut fiili uygulama olup olmadığının araştırılmasını istemiş,ancak çoğunluk,babanın izninin varolduğuna dair taraf anlatımlarını yeterli görerek beraat kararı vermiştir. Sahtecilik ve dolandırıcılktan beraat kararı verilmesi,olayın adına imza atılan yönünden karşılıksız çek verme suçuna dönüşmesi demektir. Yani bu kararların toplamının anlamı şudur : İzin ve rıza,icazet varsa yetkisiz vekilin attığı imza adına hereket ettiği kişiyi bağlar,o kişi yönünden karşılıksız çek verme suçu oluşur...