Mesajı Okuyun
Old 26-11-2010, 16:10   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Konu ile ilgili ve benzer olaylarda çözücü olabilecek; 15.7.1965 T 1965-3-3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı" ndan :

" Evlenme işleminin geçerli olması için,evlenecek kişilerin görevliler önünde bu amaca uygun irade bildiriminde bulunmaları yeterlidir.

... Medeni Yasanın uygulamasında.evlenecek kişiler,yetkili evlendirme memuru önünde irade bildiriminde bulunmalarıyla evlenme aktine varlık kazandırırlar.O halde,yetkili memurun, sorusuna,taraflardan aldığı bu olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazıp altını imzalaması ve evlenenlerle tanıklara imzalatması,yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara söylemesi,sadece düzenleyici nitelikte olan bir şekil işleminden başka birşey değildir ve bu bakımdan,evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak bir şart olarak kabul edilemez ve dolayısıyla bu aktin nüfus kayıtlarına kaydedilmemesi bile onun geçerli olmasına engel sayılamaz. Bu ilke,Medeni Yasanın 1. maddesi hükmünce,yasaların yorumunda gözönünde tutulması gereken hukuk bilimi alanında da benimsenmiştir.

... Şunu da belirtmek gerekir ki,Medeni Yasamızın 35. maddesi uyarınca şahsi haller ve bu arada evlenme,şahsi haller kütüklerindeki kayıtlarla ispat olunmak gerekir. Yani kural kayıtlarla ispattır. Bununla beraber,Medeni Yasanın 7. maddesi hükmünce,resmi kütükler ancak doğru olmadıkları ispat edilinceye değin delil değeri taşırlar ve resmi kütüklerin doğru olmadığını ispat özel bir şekle bağlı değildir. Bu hüküm gereğince ,nüfus ve evlenme kütüğünde bir evlenme işleminin yazılı olmadığının ispatı herhangibir şekle bağlı değildir,tanıkla dahi ispat olunabilir." ( 28 Muhalife karşı 64 oyla karar verilmiştir

Yukarıda yazılı karara dayanarak karı koca birlikte nüfus idaresina ve evli görünen bayana karşı dava açıp tanıklarını da dinleterek yanlış kaydı düzeltebilirler düşüncesindeyim. Gerçek karı koca bu davada yer almalıdır. Her ikisi davacı olabileceği gibi,biri davacı,diğeri davalı olabilir.Yanlış eşe,nüfus müdürlüğüne karşı dava açılmalıdır. İlgili tüm kişiler davacı veya davalı sıfatıyla davada yer almalıdırlar. Nüfus davalarında ilgililerin tümünün davaya dahil edilmesi yeterlidir.Davacı veya davalı tarafta yer almaları farketmez.