Alıntı: Yazan umutlaw Sayin Meslektasalarim, Limited sirketi ortaklarindan biri diger ortagin kendisine vermis oldugu vekaletname ile bir sabit hat basvurusunda bulunur, nitekim vekil sifatiyala degilde vekaletnameyi veren kisinin imzasini taklit ederek sozlesmeyi imzalar. Ilgili kurulus bu imzanin tabi ki gecerliligine israr ettigi vazgecilemez bir konu ancak konu cumhuriyet savciligina intikal ettiginden simdilik beklemedeler. Ote yandan ilgili telekomunikasyon sirketine ihtar,ihbar ve her turlu tebgligatlarini ancak sirket adresine gondermeleri taktirce gecerli olacagani, hattin sirket adina acildigini bildirsekte sanki bir psikolojik savas gibi surekli olarak ihbar ve ihtarlar ortagin ev adresine gonderilmekte ve tabiki evde huzursuzluklara sebebiyet vermektedir. Ilgili firmaya Ihtarname gondererek sirket adresini kullanmalarini belirtmek niyetindeyim, bu husus hakkinda degerli fikirlerinizi ve yine var ise yargitay kararlarin eklemenizi saygiyla dilerim. Bu sozlesmeden dogan borcun tahsili icin sirket mallari var iken kisinin evine acikcasi haciz islemi tatbik edilmesini temenni etmiyorum.

Sayın meslektaşım,

Anlatımınız biraz karışık olmuş.

Anlatımınızdan, Vekaletin sahte olmadığı, vekalet içeriğine ve vekilin yetkisine hiç bir itirazınızın da bulunmadığını anlıyorum.

Siz sadece Telefon hattı sözleşmesinde, vekilin; vekil sıfatını belirtmediğini, ancak vekaletnameyi ibraz ettiğini, (*) vekil edenin ad ve soyadını yazarak kendi el yazısıyla ve vekil edenin imzasına benzeterek imzaladığını iddia edip, bu sözleşmenin vekil edeni bağlamayacağını mı ileri sürüyorsunuz?

Böyle bir iddiada iseniz, maalesef bu iddianızın dinlenebilmesi mümkün değildir. Vekil eden, sözleşmenin borçlusu olur.

Anlattığınız şey yoksa başka bir şey mi?

(*) Ya da vekil olduğu ve geçerli vekaletnamesi bulunduğu (ve sizin de bu sıfata itiraz etmediğiniz) halde, sözleşme imzalarken vekaletnameyi ibraz etmeden ve vekil sıfatını belirtmeden, vekil edenmiş gibi hareket edip, sahte imzayla sözleşme imzalamıştır mı diyorsunuz? (Bkz. M.K.2)

Not: Sözleşmede kimin adı ve adresi yazıyorsa, ihtar ve bildirimler de o kişiye yapılır. Sözleşmedeki imzanın sahteliği mahkeme kararıyla hükme bağlanmadıkça da karşı yandan aksi yönde bir davranış beklemek yasal ve haklı değildir.

Ancak, siz Tebligat kanununun adres değişikliğine dair hükmü temelinde bildirimde bulunmanız halinde, yeni adresinize tebliğ etmemeleri için sebep yoktur.

Alıntı: BİLİNEN ADRESTE TEBLİGAT: Madde 10 - Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.