Mesajı Okuyun
Old 22-11-2010, 11:29   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gökyüzü
Sn. dursunal, Sn. Av.Adnan Koray'ın sunduğu karar üzerine; aşağıdaki maddelerin de değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

KMK m.2-b) Anagayrımenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine (ortak yerler); kat maliklerinin ortak malik sıfatıyle paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına (kullanma hakkı) denir.

ve,

4721 s.TMK M.998Tapu siciline taşınmaz olarak şunlar kaydedilir:

1. Arazi,

2. Taşınmazlar üzerindeki bağımsız ve sürekli haklar,

3. Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler.

Arazinin tapu siciline kaydı, özel kanun hükümlerine tabidir.

Bağımsız ve sürekli hakların kaydedilmesi için gerekli koşullar ve usul tüzükle belirlenir. Süreklilik koşulunun gerçekleşmesi için hakkın süresiz veya en az otuz yıl süreli olması gerekir.

Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümlerin taşınmaz olarak kaydı, özel kanun hükümlerine tabidir.



Ayni haklarla (örnek kararda da belirtildiği gibi mülkiyet hakkı ) ilgili bir mağduriyet sözkonusu ise elbette HUMK’nun 443 m'si gereği kararın kesinleşmesi gerekmektedir.

Fakat, yönetim planıyla belirlenmiş, mevcut durumun aksine bir işlemle; diğer bağımsız bölüm maliklerinin ortak alandan faydalanmasını engellemek ya da maliklerin herhangi bir mağduriyeti sözkonusu olmasa bile yönetim planına aykırı davranarak bu konuda ihtilaf oluşturmak gayrımenkulün aynı ile ilgili değil ana gayrımenkulün ortak alanının kullanılması ile ilgilidir. Bu nedenle bence de hükmün kesinleşmesine gerek yoktur.

Fakat Sn.Av.Adnan Koray'ın Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre verilen kararların kesinleşmesini beklemeye gerek olmadığı yönündeki görüşe katılmıyorum. Her ne kadar sözleşme hukuku gibi görünse de kat mülkiyeti veya kat irtifakına sahip gayrımenkulde bağımsız bölümler var, arsa payları hususu var ve ayrıca KMK ve HUMK'da henüz böyle bir hüküm yok.


KMK ve HUMK da özel hüküm yoksa; genel kurallar uygulanır. Kural şudur: İlamın infazı için kesinleşme aranmaz. İstisna ise kanunda gösterilmelidir.

Kat Mülkiyeti kanununda ya da HUMK da bu konuda bir hüküm yoksa kesinleşme aranmaz. Yani kanunda yok bu nedenle kesinleşme aranır demek yanlış olur. Çünkü bir istisna varsa o kanunda gösterilmelidir.


T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas : 1998/7048
Karar : 1998/7658
Tarih : 23.06.1998



Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.6.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Kat Mülkiyeti Kanununa göre verilen kararlara HUMK.nun 443. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ilişkin nitelikte bulunmadığından icraya konabilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun diğer itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.