Mesajı Okuyun
Old 12-11-2010, 12:48   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Söz konusu kararlardan bir tanesi aşağıda sunulmuştur;

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/14826
Karar: 2009/4123
Karar Tarihi: 26.03.2009

HAKEM KURULU KARARINA İTİRAZ DAVASI - KREDİ KARTI ÜYELİK AİDATININ TÜKETİCİ DAVALIYA İADESİ KARARININ İPTALİ İSTEMİ - DAVANIN REDDİ - DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLMEMESİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Davacı kredi kartı üyelik aidatının tüketici davalıya iadesine dair kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verildikten sonra, davanın açılmasında davacı tarafın kusuru bulunmadığından bahisle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir. Avukatlık ücreti yargılama giderlerinden olup, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda vekalet ücreti alınmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine ve mahkemece de, davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine vekalet ücretinin takdiri gerekir.

(1086 S. K. m. 423, 427)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki hakem kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının itirazının reddine hakem heyeti Başkanlığı kararının aynen ifasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, davalının talebi üzerine 40 YTL kredi kartı üyelik aidatının tüketici davalıya iadesine dair Yenimahalle Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 28.12.2007 tarihli 1889 sayılı kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine kesin olarak karar verilmiş; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 23.10.2008 tarih ve 2008/199250 sayılı tebliğnamesi ile HUMK. 427/6 maddesi uyarınca hükmün kanun yararına bozulmasını istemiştir.

Mahkemece davanın reddine karar verildikten sonra, davanın açılmasında davacı tarafın kusuru bulunmadığından bahisle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir. Avukatlık ücreti HUMK.nun 423/6 maddesine göre yargılama giderlerinden olup, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda vekalet ücreti alınmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine ve mahkemece de, davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 220 YTL vekalet ücretinin takdiri gerekir. Davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile A. 2. Tüketici Mahkemesinin 2008/32-337 sayılı ve 15.5.2008 tarihli kararının hukuki sonuçları saklı kalmak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 26.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları