Mesajı Okuyun
Old 09-11-2010, 21:22   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av Kutluhan
Saygıdeğer meslektaşlarım;
vade tarihi 25.12.2006 olan bir bonoya dayalı olarak süresi içerisinde Kambiyo takibi başlattım. Ancak borçlunun itirazı üzerine açılan davada yapılan incelemede İTM imzanın borçlunun eli ürünü olduğu sabit olmasına rağmen vadede tahrifat olduğu, vade yılının 2005 olduğu ve bu haliyle bononun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle borçlunun davası kabul edildi ve aleyhimize %20 tazminata hükmedilerek hüküm temyiz edilmeksizin 19.7.2010 tarihinde kesinleşti. Bunun üzerine 21.9.2010 tarihinde genel mahkemelerde senet üzerindeki imza sabit olduğundan, senet bedeli tutarında alacak davası ikame ettim. Mahkeme ilk celse ara kararında, davayı senede dayalı temel ilişkiye dayanarak açıp açmadığım ve öyle ise temel ilişkinin niteliği hakkında beyanda bulunmak üzere tarafıma süre verdi. Şimdi sizlere sorum şu yönde;
1- Davamı TTK 644 de belirtilen sebepsiz zenginleşme hükümlerine mi dayandırmalıyım yoksa temel ilişkiye dayalı alacak davası olarak mı devam ettirmeliyim
2- Sebepsiz zenginleşmeye dayandırdığım takdirde, bildirdiğim tarihler de dikkate alındığında sizce 1 yıllık süre dolmuş olur mu?
3- İlk başta senette tahrifat olmadığını ve zamanaşımına uğramamış olduğunu düşündüğüm için kambiyo takibi yapmış olmam, bu senede dayalı olarak alacak davası açmama engel teşkil eder mi? Nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? Saygılarımla...

Üstadım TTK 644 de belirtilen sebepsiz zenginleşme hükümlerine davayı dayandıramazsınız. Bu durum aranızda borç ilişkisi bulunmayan ciranta veya keşideci, düzenleyeciye karşı ileri sürülür. Anladığım kadarı ile borçlu düzenleyen haricinde senette başka imza yok. Yani senet müvekkiliniz emrine düzenlenmiştir. Bu durumda açılacak alacak davasında aranızdaki temel ilişkiyi ispat etmeniz gerekmektedir. Bunu da tanık dahil her türlü delil ile ispat edebilirsiniz. Ancak senedi düzenleyen A, senedi sizin müvekkilinize ciro yolu devreden B olmuş ve senet zamanaşımına uğramış olsa idi A'ya karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, B'ye karşı temel ilişkiye dayanılarak dava açılacaktı.