Mesajı Okuyun
Old 03-11-2010, 13:06   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

1. sorunuzun cevabı için :
Alıntı:

T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi

E:2007/7718
K:2007/8624
T:29.11.2007
5237 s. Yasa m. 43,157,158,204
765 s. Yasa m. 80,350,503,504


Resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık B.Murat'ın yapılan yargılaması sonunda: Mahkumiyetine dair (Bursa Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 16.04.2007 gün ve 2002/110 Esas, 2007/93 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'nın bozma isteyen 03.10.2007 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Şikayetçinin 10.12.2001 tarihinde suça konu çek yapraklarını kaybetmesi ile ilgili müracaat ettiğine ilişkin karakol tutanağının ...bank'ın 17.06.2002 tarihli yazı cevabı ekinde gönderilmiş olup, mahkemece 24.12.2002 tarihli celsede incelenmiş olması karşısında tebliğnamedeki bu yöne ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
I- Sanık müdafiinin dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanığın suça konu 3 adet çeki alacaklısı şehmus'a önceden doğmuş borcuna karşılık vermiş olması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
II- Sanık müdafiinin sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde, 765 sayılı Yasa'nın 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, sanığın sübuta eren, borcuna karşılık şikayetçi Şeyhmus'a toplam 12.000.000.000 lira bedelli 3 adet sahte çeki aynı anda ciro edip vermesi eyleminde 765 sayılı Yasa'nın aksine, 5237 sayılı Yasa'nın zincirleme suça ilişkin hükmün uygulanmayacağı gözönüne alıp, buna göre kararın gerekçe bölümünde; 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasa'nın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden 5237 sayılı Yasa'nın 43. maddesinin aleyhe olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca istem gibi (BOZULMASINA), 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

2. sorunuz için bkz: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13618