Mesajı Okuyun
Old 22-10-2010, 19:52   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın can hukukcu,

İş Hukuku mevzuatında cezai şarta dair açık hükümler bulunmadığından Borçlar Kanununun "cezai şart"a ilişkin hükümleri, iş hukuku ilkeleri ile beraber değerlendirilerek uygulanmaktadır. "Cezai şart"ın iş hukukunda en fazla uygulandığı konu da rekabet yasağına ilişkindir.

BK m.348: "İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerinin esrarına nüfuz etmek hususlarında işçiye müsait olan bir hizmet akdinde her iki taraf, akdin hitamında sonra, işçinin kendi namına iş sahibi ile rekabet edecek bir iş yapamamasını ve rakip bir müessesede çalışamamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alâkadar olamamasını, şart edebilirler.

Rekabet memnuiyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfuzundan istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar husulüne sebebiyet verebilecek ise, caizdir.

İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır. "

Bu meyanda Sayın Adli Tip'in belirttiği gibi:

BK m.349: "Rekabet memnuiyeti ancak işçinin iktisadi istikbalinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini men edecek surette zaman, mahal ve işin nev'i noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dâhilinde şart edilmiş ise muteberdir."

Somut olayınızda (bir çıkış yolu sağlama ihtimali olarak) BK m.348/2 dahilinde; doktorun, işveren hastanenin müşterilerini tanımasının ve görülmekte olan işin bütün sırlarına nüfuzunun mümkün olmadığı, işverene bu çerçevede önemli bir zarar verme olanağının da söz konusu edilemeyeceği için sözleşmedeki cezai şartın geçersiz olduğu yönünde savunma yapabileceğinizi düşünüyorum.

Ek olarak cezai şart miktarının fahiş olması hasebiyle (BK m.161/3: "Hâkim, fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir.") uygulanmasını da talep edebilirsiniz.

Saygılar...