Mesajı Okuyun
Old 21-10-2010, 11:13   #3
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Aynı yönde:


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/596

K. 2006/4022

T. 2.3.2006

• İMZANIN KEŞİDECİYE AİT OLUP OLMADIĞININ KESİN BİÇİMDE TESBİT EDİLEMEMESİ ( İmzaya İtirazın Kabulü Gereği - Belirsizlikten Borçlunun Yararlanacağı )

• SENETTEKİ İMZANIN BORÇLUYA AİT OLUP OLMADIĞININ KESİN BİÇİMDE TESBİT EDİLEMEMESİ ( İmzaya İtirazın Kabulü Gereği - Belirsizlikten Borçlunun Yararlanacağı )

• BİLİRKİŞİLERCE İMZANIN BORÇLUYA AİT OLUP OLMADIĞININ TESBİT EDİLEMEMİŞ OLMASI ( Belirsizlikten Borçlunun Yararlanması - İmzaya İtirazın Kabulü Gereği )

2004/m. 170, 366

1086/m. 428

ÖZET : Bilirkişilerden alınan ve birbirini doğrulayan her iki raporda da, takip dayanağı senette yer alan imzanın murisin eli ürünü olmasının mümkün ve muhtemel olduğu, tetkike konu imzaların basit yapıda çizgisel hareketlerden oluşan ve kişiye atfedilebilecek fazlaca karakteristik hususiyetleri içermeyen imzalar olması nedeni ile kesin bir görüş bildirilemeyeceği saptanmıştır. Bu durumda, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince inkar edilen imzanın keşideciye ait olduğu belirlenemediği için, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dosyada bulunan 31.05.2005 ve 01.09.2005 tarihli 3'er kişilik kurullardan alınan ve birbirini doğrulayan her iki raporda da takip dayanağı senette yer alan imzanın muris ...'nun ( ... eli ürünü olmasının mümkün ve muhtemel ) olduğu, tetkike konu imzaların basit yapıda çizgisel hareketlerden oluşan ve kişiye atfedilebilecek fazlaca karakteristik hususiyetleri içermeyen imzalar olması nedeni ile kesin bir görüş bildirilemeyeceği saptanmıştır.
Bu durumda, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince inkar edilen imzanın keşideciye ait olduğu belirlenemediği için, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 02.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.