Mesajı Okuyun
Old 20-10-2010, 15:31   #7
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/2283
Karar: 2007/5748
Karar Tarihi: 12.04.2007

ÖZET: Somut olayda davacı şirket usulüne uygun vekaletname ile vekili (avukatı) aracılığıyla karşılıksız çıkan çek bedellerinin teminat altına alınan miktarının tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken genel dava vekaletinin banka hesabında para çekmek yetkisi vermediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(3167 S. K. m. 10) (1086 S. K. m. 59) (1136 S. K. m. 35)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemesin'ce verilen 19.01.2006 tarih ve 2005/877-2006/11 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesini süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi Deyiş Cesur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.

Karar: Davacı vekili, davalı bankanın Bakırköy şubesinde çek hesabı bulunan dava dışı E..A.Ş. 8 adet çek keşide ederek borcuna karşılık müvekkiline verdiğini çeklerin süresinde ibraz edilmesine karşın karşılıksız çıktığını 3167 sayılı kanunun 10. maddesi gereğince herbir çek yaprağı için davalının 350,00 YTL nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili müvekkilinin çek bedellerini ödemekten kaçınmadığını usulüne uygun vekaletname ile başvurulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre çeklerin davalıya teslim edilmediğini genel dava vekaletinin bankalarda bu vekaletle ile ilişkisi olmayan alacakların tahsili ve banka hesabında para çekme hususunda davacı vekilinin yetkili kılmayacağı davanın bu işleme nuvafakat vetmesinin de davacı vekilini yetkili hale getirmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava 3167 sayılı kanunun 10. maddesinde kaynaklanan teminat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davacı vekilinin bankadan para çekme husussunda yetkili kılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kural olarak dava hakkı o hakkın sahibi olan kimseye aittir. HUMK'nun 59. maddesi gereğince dava açmaya ehil olan kişi davasını bizzat yahut vekil aracılığıyla ikame ve takip edebilir. Alnan hüküm uyarınca hak sahibi davayı bizzat açabileceği gibi vekil aracılığıyla da açabilir. Avukatlık Kanun'un 35. maddesi gereğince kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak adli işlemleri takip etmek bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek yalnız baroda yaılı avukatlara aittir. Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.

Somut olayda davacı şirket usulüne uygun vekaletname ile vekili(avukatı) aracılığıyla karşılıksız çıkan çek bedellerinin teminat altına alınan miktarının tahsilini istemiştir. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde genel dava vekaletinin banka hesabında para çekmek yetkisi vermediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ,ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın istediği halinde temyiz edene iadesine 12.04.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları