Mesajı Okuyun
Old 15-10-2010, 11:19   #6
özfn_34

 
Varsayılan

Sayın v. Aynur,
Bu durumla ilgili olarak öncelikle iade-i muhakemeye ilişkin prosedürün uygulanamayacağı kanaatindeyim. Zira, kanun ancak karşı tarafın yani olayımızda müvekkilinizin hileli hareketleri sonucunda veya olağanüstü hallerin vuku bulmasından dolayı, karara dayanak teşkil eden delil veya delillerin elde edilememesi halinde bu müesseseye başvurulabileceğini belirtmiştir. Bu yönden açılan hukuk davasının reddolacağını düşünüyorum.
Yalan yere yemin etmekle ilgili ceza davasında ise, ancak müvekkilinizin eğitim düzeyinin düşük olması(uç bir örnek olabilir fakat okuma yazması olmamasına rağmen imza atmış olması ve imzalamış olduğu metnin anlamını kavrayamaması) , yıllık ücretli izinleri kullandığına dair atmış olduğu imzaları aradan geçen zaman zarfında unutmuş olması vs. sebeplerle yemin etmiş olması halinde lehine bir sonuç çıkabileceği kanaatindeyim. Belirtmiş olduğum durumlar mevcutsa ve suçun ancak kasten işlenmesi mümkün olduğundan, söz konusu olayda kasıt olmadığını ispatlamanın işinizi kolaylaştıracağını düşünüyorum.
Saygılarımla