Mesajı Okuyun
Old 13-10-2010, 13:11   #3
avukatselvi

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/13446
K. 2005/19586
T. 11.10.2005
• BOZMADAN SONRA ALACAKLININ İCRA TAKİBİNE DEVAM ETMESİ ( Borçluların Talebi Üzerine Verilen İflasın Ertelenmesine Dair Kararın Bozulması Üzerine İcra Müdürlüğünün Alacaklının Takibin Devamına İlişkin Talebini Reddetmesinin Yerinde Olmadığı )
• İFLASIN ERTELENMESİNE DAİR KARARIN YARGITAY’CA BOZULMASI ( İcra Müdürlüğünün Alacaklının Takibin Devamına İlişkin Talebini Reddetmesinin Yerinde Olmadığı )
• BORÇLUNUN TALEBİ ÜZERİNE VERİLEN İFLASIN ERTELENMESİ ( Yargıtay'ca Bozulması Üzerine İcra Müdürlüğünün Alacaklının Takibin Devamına İlişkin Talebini Reddetmesinin Yerinde Olmadığı )
2004/m.179/b
ÖZET : Yargıtay tarafından bozulan yerel mahkeme kararı geçerliliğini ve yerine getirilme yeteneğini yitirdiğinden bozmadan sonra yerel mahkemece verilen iflasın ertelenmesi kararının kanunda öngörülen sonuçlarını devam ettirme imkanı ortadan kalkar. Bozmadan sonra mahkemece, tedbir içeren bir başka karar da oluşturulamaz. Alacaklı, icra takibi işlemlerine devam eder. Borçluların talebi üzerine verilen iflasın ertelenmesine dair kararın Yargıtay'ca bozulması üzerine İcra Müdürlüğünün, alacaklının takibin devamına ilişkin talebini reddetmesi yerinde değildir. Mahkemece, borçluların ihtiyati haciz işlemlerinin ve gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçluların talebi üzerine Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/525 Esas sayılı dosyasından 4.11.2004 tarihinde verilen iflasın ertelenmesine yönelik kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26.5.2005 ve 2005/2808 E., 2005/5955 sayılı Kararı ile bozulduğu anlaşılmaktadır. İncelenen bozma kararı içeriğine göre, bozmanın ( esasla ilgili ) olduğu anlaşılmış, az aşağıda yapılacak hukuki nitelendirmenin bozmanın bu özelliği de gözetilerek sonuçlandırılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür. Ticaret Mahkemesince İİK'nın 179/b maddesi uyarınca verilen erteleme süresinin 1 yıl olduğu görülmektedir. Bu sürenin dolmasından sonra Ticaret Mahkemesince ayrıca yeniden aynı Kanunun 179/b-4 fıkrası gereğince tedbir içeren bir başka kararı da bulunmamaktadır. Esasen iflasın ertelenmesi şirketler hukukuna özgü geçici bir koruma olduğuna göre, bozmadan sonra bu yönde bir karar oluşturulmasına olanak da yoktur.

Bundan başka, Hukuk Genel Kurulunun 19.6.1991 gün 323, 391, Hukuk Genel Kurulunun 10.9.1991, 281-415 ve yine Hukuk Genel Kurulunun 25.9.1991 gün ve 955 ve 440 sayılı Kararlarında da vurgulandığı üzere, bozulan karar geçerliliğini ve yerine getirilme niteliğini yitirdiğinden bozmadan sonra erteleme kararının yasada öngörülen sonuçlarını sürdürmesi olanağı ortadan kalkmış bulunduğundan alacaklının icra takip işlemlerine devam etmesine artık bir engel bulunmamaktadır. O halde, İcra Müdürlüğünce alacaklının takibi devam ettirmeye yönelik talebinin reddi yolunda işlem yapması yukarıda açıklanan hukuki nedenlere uygun düşmediğinden mahkemece, borçlular vekilinin ihtiyati haciz işlemlerinin ve gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerinin iptali isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi