a'nın b lehine yapmış olduğu muayyen mal vasiyeti şarta bağlı bir işlemdir.ve bu şartta sizinde belirtmiş olduğunuz gibi bozucu şart niteliğindedir.ancak, murisin şartını koymasındaki amacının evin mulkıyetinin b'nin malvarlığından çıkmasını engelleme kastına yönelik olduğunu kabul edecek olursak (hayatın olağan akışına göre),taşınmaz satış vaadi sözleşmesi mülkiyeti devir borcu doğuran bir sözleşme niteliğinde olup,bu sözleşmenin yapılması ile mülkiyet karşı tarafa geçmediğinden yani henüz satış sözleşmesi yapılmadığından(ki satış vaadi sözleşmesi borçlandırıcı işlem niteliğinde bir ön akittir)diğer murislerin böyle bir talepte bulunma haklarının olmadığını düşünüyorum.netice itiberiyle satış vaadi sözleşmesi satış sözleşmesi niteliğinde olmayıp tasarrufi bir işlem değildir.