|
Aile Hukuku Yargılamalarında Hukuka Aykırı Delil Kabul Edilemez.
Tarafların iradesi dışında yapılan bir görüntü kaydı suç sayılan bir eylemle elde edilmiş ise ,kötüniyet yasaca korunmaz ve görüntü kayıtları hukuka uygun kabul edilemez.
Tarafların iradesi dışında yapılan bir görüntü kaydı suç sayılan bir eylemle elde edilmiş ise ,kötüniyet yasaca korunmaz ve görüntü kayıtları hukuka uygun kabul edilemez.
Ankara 8.Aile Mahkemesi Hakimi Eray Karınca tarafından verilen kararın gerekçesi özetle şöyle;
“Davada çözülmesi gereken ön sorun,öğretide zehirli ağacın meyvesi olarak tanımlanan hukuka aykırı delillere ilişkindir.Anayasanın 38/6 maddesi uyarınca kanuna aykırı elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.Bir delil,kişilerin Anayasayla tanınmış hakları çiğnenerek elde edilmişse hukuka aykırıdır.Ancak delilin elde edilişinde hukuka uygunluk nedenleri varsa aykırılık ortadan kalkar.
Somut olaydaki görüntü kayıtları ve fotoğrafların ,gizli teknik yöntemlerle kişilerin bilgisi dışında çekildiği,özel hayata müdahale edilerek elde edildiğinde kuşku yoktur.Bu hali ile delil olarak kabul edilemez.Çünkü özel hayatın gizliliği,Anayasanın 20.maddesi yanında,İnsan hakları Evrensel Bildirgesinin 12.maddesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 8.maddesinde temel hak olarak korunmuştur.
Buna karşın fotoğraf ve görüntü kayıtlarının davacı erkek tarafından kullanılması halinde hukuka uygun delil sayılacak mıdır? (Çünkü somut olayda bu deliller bizzat erkek tarafından elde edilmemiş, onun iradesi dışında, kendisine ulaştırılmıştır.)
TMK 185.maddesi,eşlerin sadakat yükümlülüğünü düzenlemiştir.Bu kapsamda evliliğin yasal yükümlülükler alanının,diğer eş için dokunulamaz olamayacağı görüşü ile yukarıda sözü edilen Anayasanın 20.Maddesi ile evrensel belgelerdeki özel hayatın gizliliğinin sadakat yükümlülüğüne dayanarak eşler arasında ileri sürülemeyeceği savunulmaktadır.
Öğretide “kişilerin özel alanına girerken yapılan müdahalelerin hukuka aykırı olması durumunda,özel hayata müdahale vardır” denilirken,fotoğraf,teyp kaydı örnek olarak verilmektedir.
O halde davacı eşin kendisine (isteği dışında) ulaştırılan kanunsuz elde edildiği duraksamasız olan görüntü ve kayıtlar hukuka uygun kabul edilemez.Çünkü ceza hukuku açısından suç olan bir eylem sonucu elde edilen bulguların özel hukukta eşlerin sadakat yükümlülüğü gerekçe gösterilerek hukuka uygun delil olarak kabulü,açıkça Anayasanın 38/3 maddesine aykırı olacaktır.TMK’nın 2 maddesi uyarınca hukuk kötü niyeti korumaz.Bu bulguların delil olarak kabulü ise, görüntüleri saptayan kötü niyetli kişilerin amaçlarına ulaşmasını sağlayacaktır.Oysa toplum tıpkı vücut gibi içine sızan zararlı unsurlara karşı topyekün mücadele etmelidir. Ceza hukukunda kullanılması yasak olan bir delilin Anayasanın kesin buyruğuna karşın özel hukukta kullanılmasının, hangi nedenle olursa olsun kabulü,bu savaşta toplumun gücünü azaltır.Türk Toplumunun demokratik ve özgürlükçü niteliği her alanda korunmalıdır. Mahkememiz ceza usul hukukundaki”bir masum haksız yere cezalandırılacağına, on suçlu serbest dolaşın “şeklindeki evrensel ilkenin, özel hukuk alanında da açıkça kanuna uygunluk sebebi olmadığı sürece yasak deliller açısından hukuka aykırı kabul edilmesi gerektiği görüşündedir.”
Kaynak : http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=54743
|