Mesajı Okuyun
Old 06-10-2010, 11:22   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan urla
Müdafilik yaptığım bir dosyada, sair gözaltı işlemleri ve ifadelerin alınmasının ardından canlı teşhis odasına sokulan şüphelilerin, olay yerinde görevli kolluk tarafından teşhis edilmesi yoluna gidilmiş, (başkaca tanık bulunmamaktadır.) kolluk görevliside teşhiste, atılı suçu gerçekleştirirken şüphelileri çok net gördüğünü ve ayrıca daha önceden şüphelileri çok iyi tanıdığını belirtmiştir.Hatta şüphelilerin yaptığı her hareketi ayrıntılı olarak belirtmiştir.İş bu delilden ötürü şüpheliler tutuklanmışlardır (başkaca delil yoktur). Atılı suçu işlediği iddia olunan ve kolluk görevlisi tarafından çok emin bir şekilde teşhis edilen ve tutanağa adım adım yaptığı her hareketi not düşülen şüphelilerden biri suçun işlendiği saatte olay mahallinden 700 km uzaktadır ve bir düğünde kah oynamakta, kah limonata içmektedir.Hatta o saatlerde başka bir şehirde olan şüphelinin, elebaşı olduğuda belirtilmiştir.Düğün cd'lerinde net bir şekilde görülen şüpheli, bu delilin dosyaya hemen sunmamıza rağmen 2 ay sonra! tahliye edilmiştir. Ancak diğer şüpheli için değişen hiç birşey olmamış, hala aynı teşhis tutanaklarına dayanılarak tutukluluğunun devamına karar verilmiştir.Sayın meslektaşlarıma sorum şudur; diğer şüphelinin tek suçu o saatte herhangi bir kameranın görüş alanında olmaması yada bir düğüne katılmış olmaması mıdır? Subjektif olduğu aşikar olan bir teşhisle, tutukluluğun devamına karar verilmesi ve itirazlarımızın itibar görmemesi, gerçekten bir hukukçu olarak beni çok rahatsız ediyor... Konuyla ilgili Yüksek yargı kararı paylaşabilecek yada görüş bildirecek meslektaşım varsa çok sevinirim.Saygılarımla.


DGM'ler şeklen kaldırılmasına rağmen, yerini alan Özel Ağır Ceza Mahkemelerinin, aynı mantıkla görev yapmaları anlaşılır değil. Fezlekeye "kesin delil" uygulaması sona erdiğinde hukuk devleti olma yolunda önemli bir adım daha atılacaktır. Hatta bizzat yaşadığım olaylarda şüpheli/lerin ifadesi yanımda alınmasına rağmen, ifadede yer almayan kendisine atıfta bulunulan fezlekeler nedeniyle aylarca tutuklu kalan sanıklar da oldu.

Diğer şüphelinin olay anında birlikte olduğu birileri de yok mu? Onları tanık olarak dinletseniz... Bana göre, olay sırasında 700 km. uzakta olduğu kanıtlanmış birinci şüpheli için de "kesin" olarak teşhiste bulunan polislerin tuttuğu tutanak da hukuki değerini yitirmiştir. Tutuklu olanın da derhal tahliye edilmesi gerekmektedir. Ama bunu fezlekeye çok fazla itibar eden hakimlere nasıl anlatacaksınız?