Mesajı Okuyun
Old 06-10-2010, 10:34   #18
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Harçlar Kanunu madde 123:
1- Kooperatifler,
2- bankalar,
3- yurt dışı kredi kuruluşları ve
4- uluslararası kurumlarca
kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler
bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Anayasa Mahkemesi’nin yorumu:
İtiraz yoluna başvuran her iki mahkemeye ait davada harcın konusunu oluşturan işlem genel kredi sözleşmesi uyarınca bankaların müşterilerine kullandırdıkları kredilerin zamanında ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibinden kaynaklanmaktadır. Yasakoyucu itiraz konusu kuralda bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılmak üzere temin edilen kredilere ait bazı işlemlerden harç alınmayacağını belirttiğine göre; bankaların kendi öz kaynaklarından veya diğer kredi kurumlarından temin ettikleri kredileri, genel kredi sözleşmesiyle gerçek veya tüzel kişilere teminatlı veya teminatsız olarak kullandırmaları, itiraz konusu kural kapsamında değerlendirilemez.

Açıklanan nedenlerle iptali istenen ve 492 sayılı Yasa’nın 123. maddesinin son fıkrasında yer alan ibare, itiraz yoluna başvuran mahkemelerde görülmekte olan davalarda uygulanacak kural değildir.


DANIŞTAY 9.Dairesinin yorumu E:2008/8863 K: 2009/64 Tarihi: 21.01.2009
ÖZET: Bankalar tarafından müşterilerine kullandırılan kredilerin rızaen geri ödenmemesi durumunda gerçekleştirilen cebren tahsil işlemlerinin de, söz konusu kredilerin geri ödenmelerine ilişkin işlemler kapsamında olduğu sonucunun çıktığı, bu durumda, bankalar tarafından kullandırılan kredilerin geri ödemelerine ilişkin bütün işlemler harçtan muaf olduğundan, tahsil edilen harçta isabet görülmediğinden davanın kabulü gerekir.

YARGITAY 12.H.Dairesi'nin yorumu E:2009/12442 K: 2009/20446 Tarihi: 26.10.2009
Karar: 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren 04.06.2008 tarih ve 5766 sayılı Kanunun 11/ç maddesiyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 123/son maddesi yeniden düzenlenmiş ve son fıkrada yer alan "harca tabi tutulmaz" ibaresi, "bu Kanun'da yazılı harçlardan müstesnadır" şeklinde değiştirilmiştir. İstisna ve muafiyet kavramları vergi hukukunda ayrı ayrı düzenlenmiş olup; istisna bir işleme, muafiyet ise şahsa ilişkindir. Maddede açıkça müstesna ifadesi kullanılmış olması karşısında, yapılan bu son değişiklikle, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler, alacaklı-borçlu ayrımı yapılmaksızın 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda yer alan yargı harçlarından da müstesna tutulmuştur. Nitekim maddenin gerekçesinde bu değişiklik "492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinde kredilere ilişkin istisna hükmünün yargı harçlarını da kapsamı içine aldığı hususu açıklığa kavuşturularak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır" şeklinde ifade edilmiştir. Diğer taraftan bu durum Yüksek Danıştay 9. Dairesi’nin bu yöndeki yerleşmiş bir çok kararı ile de kabul edilmiş bulunmaktadır. (Danıştay 9. Dairesi 20.10.2008 T. 2006/4958 E. 2008/4769 K., 15.10.2008 T. 2007/3486 E. 2008/4610 K., 15.10.2008 T. 2005/3203 E. 2008/4591 K., 15.10.2008 T. 2006/84 E. 2008/4597 K.)

Açıklanan ve yeni oluşan bu durum karşısında, bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin olarak icra dairelerinde yapılacak işlemlerin, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda yazılı harçlardan ve aynı Kanun'da yer alması nedeniyle de başvuru harcı, peşin harç ve vekalet harcından müstesna olduğunun kabulü gerekir.

Kişisel düşüncem:
Ya yorumlar aynı hizaya gelmeli ya da madde metni yeniden anlaşılır biçimde yazılarak değiştirilmeli. Zavallı uygulamacı Çin Bulmacası çözmek zorunda bırakılmamalı.

Saygılarımla