Mesajı Okuyun
Old 04-10-2010, 11:13   #2
Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU

 
Varsayılan

Öncelikle hastalığın tedavisinden kaçınmanın başlı başına boşanmayı gerektirmeyeceği, aynı zamanda hastalığın veya başka olguların evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği de ispatlanmalı görüşündeyim.Ancak kusur açısından değerlendirmek gerekirse tedavinin reddedilmesinin olmasa da reddedilmesi neticesinde oluşan davranışların kusur sayılacağı kanaatindeyim.Aşağıda paylaşacağım karar da sara hastalığı ile ilgili olsa da işinize yarayabilir :


T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/4941
Karar: 2004/7899
Karar Tarihi: 15.06.2004

DAVALI EŞİN SARA HASTASI OLMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI AÇILMASI - EPİLEPSİ HASTALIĞI - TAKILARIN NİSPİ HARCA TABİ OLMALARI

ÖZET avalının "temporal tipte epilepsi ( sara )" hastası olduğu anlaşılmaktadır. Eşlerden birinde bu hastalığın varlığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Davalının hastalığının tedavisinden kaçındığına dair bir delil olmadığı gibi, alınan raporda ruhsal bakımdan evliliği, yürütebilecek yeterliğe sahip olduğu da belirlenmiştir. Davalının sara hastası olması dışında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve müşterek hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte başkaca somut bir hadisenin varlığı ortaya konulmamıştır. O halde, davanın reddi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

(4721 S. K. m. 165, 166)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyize den Pınar vekili Av. Vedat ve karşı taraf vekili Av. Alpaslan geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1-Davalının "temporal tipte epilepsi ( sara )" hastası olduğu anlaşılmaktadır. Eşlerden birinde bu hastalığın varlığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Davalının hastalığının tedavisinden kaçındığına dair bir delil olmadığı gibi, alınan raporda ruhsal bakımdan evliliği, yürütebilecek yeterliğe sahip olduğu da belirlenmiştir. Davalının sara hastası olması dışında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve müşterek hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte başkaca somut bir hadisenin varlığı ortaya konulmamıştır. O halde, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2-Davalı, cevap dilekçesinde on üç milyar lira tutarındaki takılarına karşılık bu miktarda maddi tazminat istemiştir. İstek, boşanmanın eki niteliğinde değildir. Bu konuda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir karşı dava bulunmamaktadır. Bu istekle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 375.000.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2004 gününde oybirliği ile karar verildi