Mesajı Okuyun
Old 01-10-2010, 13:57   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan vahapuz
arkadaşlar,müvekkilim yurtdışında halen oturmaktadır.Yurda kesin dönüş yapmak için bir işyeri satın aldı.Yurda döndüğünde bu işyerinde ticaret yapacak.Kiracı işyerini boşaltmıyor.Eski malik ile kiracı arasında yazılı bir akit de yok.Müvekkilim adına işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açacağım,ancak müvekkilimin kesin dönüş yapmasına gerek var mı?1985 tarihli bir HGK kararı buldum gerek yok diyor,ama bir arakadaşım yeni tarihli böyle bir içtihatın olduğundan bahsetti..yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim....

Sayın vahapuz,

Sorunu, müvekkiliniz açısından değerlendirip; bu ahvalde, özellikle müvekkilinize bir zarar vermeyecek şekilde dava ikameniz/veya ikame etmemenizde yardımcı olması temennisiyle:

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 30.01.1990 T., Esas: 1990/586, Karar: 1990/895: " Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin kiralananı satın aldığını, Almanya'dan döndüğünde burada tuhafiyecilik işi yapacağını, bu işi baldızı R____ ile ortak yürüteceğini ileri sürerek bu yerin tahliyesini istemiştir.
Davalılar, davaya cevap vermedikleri gibi duruşmayı takip etmemişlerdir.
Davacı tanıkları, davacının Almanya'da çalışmakta olduğunu, Almanya'dan dönme hazırlığı içinde bulunduğunu, döndüğünde tuhafiyecilik yapacağını bildirmişlerdir. ihtiyaçlı davacının davası devam ederken yurda kesin dönüş yaptığı iddia edilmemiş ve ispatlanamamıştır. Bu durumda yurt dışında oturan, orada işini sürdüren bir kişinin Türkiye'de bir iş yerine ihtiyacı olduğu kabul edilemez. Mevcut olmayan ve henüz doğmayan bir ihtiyaç için dava açılamaz.
Davacı döndüğünde orada çalışacağını bildirdiğine, şahitler de bunu doğruladığına göre bir başkasının ortaklığından söz edilmesi sonuca etkili olmaz. Esasen kişinin, kendisi ve eşi ve çocukları dışında başkasının ihtiyacı için dava açabilmesi de mümkün değildir. Bu sebeplerle davanın reddi icap ederken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir."

Saygılar...