Mesajı Okuyun
Old 29-09-2010, 10:40   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan İİK.md.133/4 ve tazminat zamanaşımı süresi

Sayın meslektaşlarım,

Araştırdığım kadarıyla ben rastlamadım ama belki sizler rastlamış olabilirsiniz düşüncesiyle bir konuda fikirlerinizi almak istiyorum;

Bilindiği üzere İİK133. maddede; taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, derhal veya verilen süre içinde ihale bedelini yatırmazsa, ihale kararı, icra memurunca kaldırılmakta ve ihale alıcısından sonra en yüksek pey süren kişinin peyi 129. madde koşullarına uymak kaydıyla o'na teklif edilmektedir. Bu kişi muhtıraya 3 gün içinde cevap vermez veyahut almayacağını beyan ederse, taşınmaz icra dairesince re'sen tamamlayıcı satışa çıkarılmaktadır.

Bu durumda İİK.133/4'e göre, ihale bedelini ödememek suretiyle ihalenin feshine neden olan ihale alıcısı/alıcıları ve varsa kefilleri vs. teklif edilen bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve faizinden ayrıca müteselsilen sorumlu tutulmaktadırlar.

Bu hüküm, ilk ihaleden sonra mutlaka bir şekilde satışın yapılabileceği düşüncesiyle tanzim edilmiş olmakla birlikte, tamamlayıcı ihalede alıcının çıkmaması durumunda satışın düşeceği ve yeni baştan ihale hazırlığının yapılması gerektiği kabul edilmektedir.

Benim sorum, böyle bir durumda tamamlayıcı satışta da alıcı çıkmazsa ve satış düşerse; ihalenin feshine neden olan ihale alıcısının farktan, diğer zarar ve faizlerden sorumluluğu için uygulanacak zamanaşımı süresi ile ilgilidir.

Bu sorumluluk için; söz konusu (İİK.133). madde hükmünün gerekçesinde haksız fiile atıf olması nedeniyle haksız fiillere uygulanan zamanaşımı süresi uygulanabilir, uygulanmalıdır kanaatindeyim. Aksi takdirde ileriki ihalelerde pey sürenin olmaması ve satışın uzunca süre yapılamaması durumunda çok uzunca bir süre ihale alıcısının tazminat sorumluluğu tehdidi altında olması gibi adil olmayan bir durum ortaya çıkabilir.

Bir görüşe göre tamamlayıcı satış ihalesi yapılamaması halinde satış düştüğü için, tazminat sorumluluğunun da sona ereceği düşünülmektedir ki ben tazminat sorumluluğunu satışın düşmesine endekslemenin çok adil olmadığı düşüncesindeyim.

Bu konudaki fikrinizi almak istiyor, Yargıtay kararı ve doktrinal kaynakları bizimle paylaşmanızı rica ediyorum.