Mesajı Okuyun
Old 28-09-2010, 08:10   #1
Avukat1453

 
Varsayılan Kat karşılığı inşaat sözleşmesi (Binanın tamamlanması ancak teslim edilmemesi halinde

Sayın Meslektaşlarım,

Açacağımız bir dava ile ilgili değerli görüşlerinizi rica ediyorum. Olayımızda müvekkil A, kendi ve kızına eşinden kalan arsa üzerinde diğer mirasçı kayınbiraderleri B ve C ile birlikte, müteahhit bir firma ile gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalıyor. Bu sözleşmeye göre arsa üzerinde yapılacak binada 3 daire ve 3 dükkan arsa sahibine ait olacak. Müteahhit, arsa üzerinde binayı yapıp tamamlıyor, arsanın tapusu müteahhide devrediliyor yani kat irtifakı müteahhit firma adına tesis ediliyor. Bundan sonra müteahhit arsa sahibine düşecek daireler de dahil olmak üzere tüm daireleri teker teker satıyor. Şu anda sadece dükkanlar müteahhit üzerine kayıtlı.


Müteahhit firmaya sözleşmeden kaynaklanan teslim borcunu yerine getir aksi takdirde dava açacağız diye ihtar gönderdik. Ama tebliğ edilmesine karşın hiçbir ses çıkmadı.


Sözleşmede imzaları bulunan diğer arsa sahipleri B ve C'den de bir ses çıkmıyor. Onların da müteahhit firmanın akrabası olduklarını ve bu işi bir şekilde kendi aralarında hallettiklerini düşünüyoruz. Ancak tapuda onlar adına da kayıtlı bir daire yok.


Bu durumda izlenmesi gereken yol nedir?


Benim düşündüğüm müteahhide karşı sözleşmenin feshi, 3. kişilere karşıda tapu iptali ve tescil davasının açılması.


Ancak Yargıtay kararlarında büyük bir çoğunluğu tamamlanan bir bina ile ilgili sözleşmenin geriye etkili olarak feshedilemeyeceği, bunun MK 2. Maddeye aykırı olduğundan bahsediliyor. Bu durumda müteahhit ile yapılan sözleşmeyi feshetmeksizin 3. kişilere karşı “Tapu iptali ve tescil” davası açılabilir mi?


Diğer bir sorun ise A burada tek başına arsa sahibi olmadığından bahsedilen davaların diğer arsa sahipleri ile birlikte açılması zorunlu mudur? Tek başına açtığı takdirde diğer arsa sahiplerine davaya katılmalarını sağlamak zorundamıdır? Diğerlerinin davaya katılmamaları halinde du durum davanın akıbetini ne şekilde etkiler?

Benim fikrimce A ile B ve C arasındaki ilişki müşterek bir muameleden kaynaklandığından burada ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. Ancak davalının borcu bölünebilen bir borç olmadığından daha doğrusu müvekkill A'nın payı belli olmadığından davanın birlikte açılması zorunludur yani mecburi dava arkadaşlığı vardır diye düşünüyorum. Bu durumda diğer arsa sahiplerininin davaya katılmalarını sağlayamazsak dava sıfat yokluğundan red edilir mi?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.