|
Anonim Şirket Hisse Devri Prof.KızıloT'un yazısı ve değerlendirmem
Merhaba arkadaşlar,
22.09.2010 tarhli Hürriyet Gazetesinde Prof. Dr. Şükrü Kızılotu'un Anonim Şirket Hisse Devri İle ilgili yazdığı yazının ilgili kısmına ilişkin yaptığım yorumu değerlendirmenizi rica ediyorum.
Hocanın gazetedeki yazısını aynen aktarıyorum. Buna ilişkin yorumum da aşağıda yer almaktadır.
Şirket hissesi devrinde aman dikkat
ÜLKEMİZDEKİ şirketlerin büyük kısmı aile şirketi olduğu için kuruluşu, yönetimi, karar alınması, hisse devri, sermaye artırımı gibi konularda, çoğu kez kurallara dikkat edilmiyor.
Ondan sonra da hukuki ve mali sorunlar, çorap söküğü gibi arka arkaya geliyor.
LİMİTED ŞİRKETLERDE
- Ortağın sermaye payını devri yani hisse devri, noterde düzenlenen devir sözleşmesi ile yapılabiliyor (TTK Md.520/5).
- Hissenin devredilebilmesi için ortakların en az dörtte üçünün onayı ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gerekiyor (TTK Md.520/2).
- İmzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmeleri ile devre muvafakat edildiğini gösteren ortaklar kurulu kararının, noter tasdikli bir örneğinin ticaret sicili memurluğuna verilmesi gerekiyor (TTK Md.519).
- Ortağın şirketteki sermaye payını yani hissesini devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait kamu alacaklarının örneğin vergi borcunun şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kısmından, sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar (6183 Sayılı Yasa Md.35).
- Çok kişi, limited şirketteki sermaye payını noterden devrettikten sonra işlem tamamlanmış zannediyor. Oysa ortakların muvafakatı ile birlikte, devir sözleşmesi ticaret sicili memurluğuna tescil için verilmediği sürece, devir hukuken gerçekleşmiş sayılmıyor. Özellikle vergi ve sigorta primi borçlarından dolayı aman dikkat!..
ANONİM ŞİRKETLERDE
1) Hisse Senedi Olmadığı Durumlar
Anonim şirketlerde, hisse senedinin ihraç edilmediği durumlarda, “hisse devri” işleminin nasıl yapılacağı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce ticaret sicil memurluklarına gönderilen 18 Aralık 1998 Tarih ve TSM-001-251 sayılı genelgesi ile aşağıdaki gibi açıklanmıştır.
Anonim şirketlerde; nama veya hamiline hisse senedi ihraç edilmediği durumlarda;
- İmzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmesi ile,
- Devre muvafakat edildiğini gösteren yönetim kurulu kararının, noter tasdikli örneğinin;
ticaret sicil memurluklarına verilmesi gerekiyor.
Aksi halde, yapılan işlemler hukuken geçersiz olur. Ortak olmayan bir kişi yönetim kuruluna seçilebilir. Ancak seçildikten sonra kendisine hisse devri yapılması gerekiyor. Ticaret sicili memurluğunun ise yönetim kurulu üyesi olan ortağın, hissedar olduğuna dair devir sözleşmesini aldıktan sonra, durumu tescil ve ilan etmesi gerekiyor. Aksi halde, ticaret sicili de ayrıca sorumlu ve suçlu olur.
2) Hisse Senedi İhraç Edildiği Durumlar
Bununla ilgili esaslar, Türk Ticaret Kanunu’nun 415 ve 416. maddelerinde yer alıyor.
a. Hamiline Yazılı Senetler :
Madde 415- Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak TESLİM ile hüküm ifade eder.
b. Nama Yazılı Senetler:
Madde 416- Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir.
Devir ciro edilmiş senedin (ya da geçici ilmühaberin) DEVRALANA TESLİMİ ile olur. Şu kadar ki; devir, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder.”
Türk Ticaret Kanunu’nun 417. maddesine göre de hisse senedini teslim alan kişi, bunu pay defterine kayıt ettirdiğinde “ortak sıfatına haiz” olabiliyor.
Anonim şirketlerde limited şirketlerin aksine, (yönetim kurulu üyesi olmayan) ortakların, şirketin vergi ve sigorta borçları nedeniyle 1 TL dahi sorumlulukları yok.
Yönetim kurulu üyesi ortakları ise, anonim şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarından dolayı, şahsi mal varlıkları ile sorumlular (6183 Sayılı Kanun Mükerrer Md.35).
Sayın Hocam Merhabalar,
Öncelikle yazılarınızı ilgi ile takip ettiğimi bildirir başarılarınızın
devamını dilerim.
22.09.2010 tarihli Hürriyet Gazetesi İnternet sayfasındaki yazınızda
okuduğum Anonim şirketlerde henüz hisse senedi çıkartılmayan durumlarda
yani sermaye ihracının olmadığı durumlarda hisse devrinin geçerli
olabilmesi için "imzaları noterce tasdik edilmiş devir sözleşmesi"nin
zorunluluğu ibaresi geçmiştir.
Türk Ticaret Kanunu bağlamında hisse devri; paylar, ister senede bağlansın
ister çıplak pay şeklinde yani sermaye ihracı omadığı durumlar olsun (
hisse senedi çıkartmak da bir zorunluluk değildir. ) herhangi bir şekle
bağlı değildir. Adi yazılı bir devir sözleşmesi ve bunun pay defterine
kaydedilmesi devri geçerli bir hale getirir. (Devir için ana sözleşmede
getirilen bağlamlar saklı kalmak kaydı ile-örneğin ortağın mühendis olma
şartı gibi vb..) ( Çıplak payın devri şeklindeki bu hisse devir sözleşmesi
Borçlar Kanunu madde 162 anlamında aynı zamanda temlik sözleşmesi
niteliğindedir.) Ancak hisseyi devralan ortak aynı zamanda yönetim kurulu
üyesi olarak G.K.'ca seçilecekse temsil ve ilzam ( İmza sirküleri ) ve de
Şirketin temsilinin ticaret Odasında Tescili ve ilanı zorunluluğundan
kaynaklanmaktadır. Yani TTK'da salt pay devrinin resmi şekilde olacağına
ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
İstanbul'da yaptığım bir çok A.Ş.hisse devri için resmi şekil olmadan adi
yazılı sözleşme ile ve bunun şirkete bildirilip pay defterine kaydetmekle
işlemi tamamlamış olmaktayım. Bunun yanında hisse devri işleminin ticaret
odasına kayıt ve tescili de zorunlu olmayıp varsa yapılan veya yapılacak
olağan veya olağanüstü genel kurul toplantısının ardından alınan genel
kurul kararları ticaret odasına tescil ve ilan olununca hisse yapısı
ticaret odasınca zaten öğrenilecektir.
Bunun böyle düzenlenmesinin sebebi anonim şirketlerde ortağın bizzat
kendisinin değil değil;payın ve paya bağlı hakların önem arzetmesidir.
Eğer yanılıyorsam beni veya okuyucularınızı uyarmanız dileğiyle,
Saygılarımla,
Av. Turan ÖNER ( İstanbul )
|