Mesajı Okuyun
Old 18-09-2010, 09:06   #2
Themis99

 
Varsayılan

Sayın Ahmetyılmaz,
Türk Medeni Kanunu madde 422
Alıntı:
'' Vasiliğe atanan kişi, bu durumun kendisine tebliğinden başlayarak on gün içinde vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.

İlgili olan herkes, vasinin atandığını öğrendiği günden başlayarak on gün içinde atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilir.

Vesayet makamı, vasilikten kaçınma veya itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar; yerinde görmediği takdirde, bu konudaki görüşü ile birlikte gerekli kararı vermek üzere durumu denetim makamına bildirir.''

Türk Medeni Kanunu madde 483

Alıntı:
''Vasi, görevini ağır surette savsaklar, yetkilerini kötüye kullanır veya güveni sarsıcı davranışlarda bulunur ya da borç ödemede acze düşerse, vesayet makamı tarafından görevden alınır.

Vasinin görevini yapmakta yetersizliği sebebiyle vesayet altındaki kişinin menfaatleri tehlikeye düşerse, vesayet makamı kusuru olmasa bile vasiyi görevden alabilir.


TMK Madde 484
Alıntı:
'' Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi veya her ilgili, vasinin görevden alınmasını isteyebilir.

Görevden alınmayı gerektiren sebebin varlığını başka bir yoldan öğrenen vesayet makamı, vasiyi re'sen görevden almakla yükümlüdür. ''


TMK Madde 485
Alıntı:
''Vesayet makamı, ancak gerekli araştırmayı yaptıktan ve vasiyi dinledikten sonra onu görevden alabilir.

Vesayet makamı, ağır olmayan hâllerde vasiye görevden alınacağı konusunda uyarıda bulunur.''



TMK Madde 486
Alıntı:
'' Gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde vesayet makamı, vasiye geçici olarak işten el çektirip bir kayyım atayabileceği gibi; gerekirse muhtemel zararı göz önünde bulundurarak vasinin mallarına ihtiyati haciz koyabilir ve tutuklanmasını da isteyebilir.''



TMK Madde 487
Alıntı:
'' Vesayet makamı, görevden alma ve uyarıda bulunmanın yanı sıra, vesayet altındaki kişinin korunması için gerekli diğer önlemleri de almakla yükümlüdür.''


TMK Madde 488
Alıntı:
'' İlgililer, vesayet makamının kararlarına karşı, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. Denetim makamı, gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin karara bağlar.

Bu hükümlerle birlikte TMK madde 411 ve 412 hükümlerini gözden uzak tutmamak gerekir. Bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmek zorundadır.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2004/4490
K:2004/5718
T:03.05.2004

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava vasinin azli ve yeni vasi tayinine ilişkindir.
20.04.2004 tarihinde yürürlüge giren 5133 sayılı yasanın 2. maddesi 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Gorev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesini degiştirmiş ve Medeni Kanunun ikinci kitabının ücüncu kısmından kaynaklanan davaları Aile Mahkemesınden almış ve genel mahkemeler bırakmıstır.Vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi, denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. ( MK. md. 397 ) Vasinin azline vesayet makamı tarafından karar verilir. ( MK. md. 483 )
Gorev kamu duzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her asamasında dıkkate alınması zorunludur. Bu acıklama karşısında görev yönünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 03.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2003/2180
K:2003/3547
T:13.03.2003

Taraflar arasındaki davanın yapılan müHakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen huküm temyiZ edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Medeni Kanunun 483. maddesi; vasinin görevini ağır surette savsaklaması, yetkisini kötüye kullanması veya güveni sarsıcı davranışlarda bulunması ya da acze düşmesi halinde vesayet makamı tarafından (Sulh Mahkemesınce) gorevden alınacağım hukme baglamıstır.
Davacı; vasinin gorevini yerine getirmediğim ileri sürmüştur. Bu iddiayı inceleyip karara baglamak vesayet makamına aittir. Mahkemece isin esasının incelenmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekır. Acıklanan husus üzerinde durulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.3.2003.


İtirazlarınızı ve vasinin görevini yapmadığı yolunda ki iddialarınızı vasilik kararı veren vesayet makamına da bildirmeniz gerektiğini düşünüyorum.
Çalışmalarınızda başarılar.
Saygılar.