Mesajı Okuyun
Old 17-09-2010, 13:38   #3
üye21741

 
Varsayılan

İlginiz için çok teşekkür ederim Nilay Hanım. Sunmuş olduğunuz karar önümüzde büyük bir engel gibi durduğundan böyle bir yola girişmek pek mantıklı görünmüyor. Ancak konunun derinleşmesi açısından aşağıda sunmuş olduğum karar uyarınca ödemenin nafakaya mahsuben yapılmış olduğu şerhedilirse Yargıtay'ın da görüş değiştirebileceği kanaatindeyim.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/11109
K. 2006/14034
T. 27.6.2006
• İLAMLI TAKİBE İTİRAZ ( İİK Md. 33'de Sayılan Belgelere Dayanması Halinde Dinlenebileceği - Yapılan Ödemenin Nafaka Borcu İçin Olduğuna Dair Herhengi Bir Açıklama İçermeyen Banka Dekontlarının İlamlı Takibe İtiraz Dinlenmesi İçin Yeterli Olmadığı )
• İLAMA DAYALI NAFAKA ALACAĞI ( Herhangi Bir Açıklama İçermeyen Banka Ödemesinin İlamlı Takibin İptali veya Geri Bırakılması İçin Yeterli Olmadığı - Bankadan Yapılan Ödemenin Ahlaki Borcun Yerine Getirilmesi Niteliğinde Olduğu Nafaka Borcundan Düşülemeyeceği )
• İCRANIN GERİ BIRAKILMASI ( İlama Dayalı Nafaka Alacağına İlişkin Bankadan Ödeme Yapıldığı Gerekçesiyle İcranın Geri Bırakılması - Ödeme Dekontu Herhangi Bir Açıklama İçermediğinden Ödemenin Ahlaki Bir Borcun Yerine Getirilmesinden İbaret Olduğu İcranın Geri Bırakılmasına Yeterli Bir Belge Olmadığı )
2004/m. 33
ÖZET : İlama bağlı alacaklar ile ilgili olarak başlatılan takibe itiraz edilmesi halinde, icranın geri bırakılması isteminin hangi belgelere dayalı olarak ileri sürülebileceği İİK.nun 33 ve sonraki maddelerinde hükme bağlanmıştır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekili tarafından Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/657-458 sayılı 06.11.2001 karar ve 17.12.2001 kesinleşme tarihli kararı dayanak yapılarak borçlu hakkında ilamlı takibe geçildiği ve adı geçene toplam 7.576.000.000. TL birikmiş nafaka ve takip tarihinden sonrası için ilama göre işleyecek nafaka alacağının tahsili için icra emri gönderildiği tespit edilmiştir. Borçlu vekili takipten evvel nafaka borcunun tamamen ödendiği nedeni ile takibin iptali talebi ile İcra Mahkemesine başvurmuştur.
İlama bağlı alacaklar ile ilgili olarak başlatılan takibe itiraz edilmesi halinde, icranın geri bırakılması isteminin hangi belgelere dayalı olarak ileri sürülebileceği İİK.nun 33 ve sonraki maddelerinde hükme bağlanmıştır.
Borçlu itfa itirazına dayanak olarak çeşitli havale dekontları sunarak banka kayıtlarına dayanmıştır. Sunulan havale dekontları ve banka hesap ekstresinin incelenmesinde, İİK.nun 33. maddesinde yer alan niteliği taşımadıkları saptanmış, nafaka borcu için ödeme yapıldığı yönünde herhangi bir açıklamaya rastlanılmamıştır.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre yukarıdaki özelliği taşımayan ödemelerin "ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğu" kabul edilmekte ve nafaka borcundan düşülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki; takip dayanağı ilamda takip konusu yapılan nafakanın dışında, borçlunun müşterek çocuğun eğitim öğretim giderlerini de karşılayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, Mahkemece alacaklı vekilinin yargılama sırasındaki kısmi kabul beyanları dikkate alınarak, kabul edilen miktarlar yönünden borçlu isteminin kabulü gerekirken yanlış değerlendirme ve yorum yolu ile yazılı şekilde takibe konu alacağın tümü üzerinden icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de; takipte, takip tarihinden sonrası için de işleyecek nafaka talep edildiği halde bu talebi de kapsar şekilde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 27.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.