Mesajı Okuyun
Old 16-09-2010, 15:18   #2
av.cemil

 
Varsayılan Okuma yazma bilmediğini kanıtlarsanız amaca ulaşırsınız

Sevgili meslektaşım; benzer br konu da benim başımda olduğu için kısaca yardımcı olmaya çalışayım.Okuma yazma bilmeyenlerle ilgili yazılı işlemlerin HUMK 297 e uygun olması gerekir.Yoksa yapılan işlemle ilgili irade sakatlığı söz konusu olur.Sizin olayınızda da müvekkilinizin okuma yazma bilmediğini kanıtlarsanız işiniz kolaylaşır,ancak bunu kanıtlamakta çok kolay değil.En uygunu tanık dinletmek.Bizim davamızda mahkeme tanık dinlenmesine izin vermedi,Milli Eğitim Bakanlığı'na yazı yazdık,ilkokul mezunu olup olmadığını sorduk.Ama Yargıtay bu konuda tanık dinlenebilir diyor.Bu konuda özet Yargıtay kararlarını aşağıda tamamına ulaşamassanız,tamamını gönderebilirim.İyi çalışmalar...

‘‘Ancak dosya içinde bulunan davalı tanık beyanlarından anlaşılacağı şekilde davacının yeterli derecede Türkçe konuşma bilmediği ve okuma yazmasının zayıf olduğu ve ayrıca istifa dilekçesinin dışarıda yazılarak davacıya imzalatıldığı ve bu şekilde işten ayrılma olgusunun meydana geldiğini ifade ettikleri gibi davacı tanıkları da bu olguya desteklemişlerdir. Okuma yazma bilmeyen hatta Türkçe konuşamayan kişilerle ilgili belgelerin ne şekilde hazırlanması gerektiği de HUMK. da açıkça belirtilmesine rağmen bu hususlara riayet edilmeden ve davacının gerçek iradesini de temsil etmeyen dosya içindeki istifa dilekçesine itibar edilerek kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi hatalıdır.’’(9H.D. 2005/1100 ESAS-2005/31840 KARAR )

‘‘Dava konusu olayda, alıcılar adiyen düzenlenen 2.10.1967 tarihli senede dayanmışlardır. Senette satıcı mühür kullanmış, senet muhtar ve iki aza tarafından onaylanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi gereğince senedin ayrıca iki tanık tarafından imzalanması zorunludur. Senet bu nedenle usulüne uygun şekilde düzenlenmediğinden satıcıyı bağlamaz’’ (16H.D.1990/15398ESAS-1991/14554KARAR )

‘‘İmza vaz'ına muktedir olmayan veya bilmeyen eşhas tarafından verilen senedata mevzu mühürler, kanunun sarahatı veçhile ihtiyar heyeti ve mahallince maruf iki şahis tarafından tasdik edilmedikçe mezkur senedatın medarı hüküm olamayacağı sekiz reyi muhalife karşı otuz altı reyle ve mevcudun üçte ikisinin ittifakı ile takarrür etmiştir. 12.11.1930’’ YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU 1930/29ESAS-1930/30KARAR