Mesajı Okuyun
Old 15-09-2010, 09:41   #3
avmurat

 
Varsayılan

m.293/1 in istisnası vardır.Sizin olayınızda da bu istisna mevcut gibi görünüyor. Evet kardeşler arası işlemlerde tanık dinlenebilir ancak işlem bir kez senede bağlanmışsa artık aksinin yani ödendiğinin de senetle (Yazılı delil ile) ispatı gerekir, saygılarımla.
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/9298

K. 2007/2156
T. 6.3.2007

• BONODAN DOLAYI BORÇLU BULUNULMADIĞININ TESPİTİ ( Senede Karşı İleri Sürülen İddiaların Tanıkla İspatı Mümkün Olmadığı )

• SENEDE KARŞI İLERİ SÜRÜLEN İDDİALAR ( Tanıkla İspatı Mümkün Olmadığı )

• TANIKLA İSPAT ( Senede Karşı İleri Sürülen İddiaların Tanıkla İspatı Mümkün Olmadığı )

1086/m.290

2004/m.72

ÖZET : Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Senede karşı ileri sürülen iddiaların tanıkla ispatı mümkün değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de, miktar itibariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili davalılardan Perin'in müvekkilinin kardeşi, diğer davalının ise davalı Perin'in eşi olduğunu, davalıların hile ile müvekkiline boş senet imzalattırıp icra takibine giriştiklerini ileri sürerek 15.10.2001 tanzim tarihli 5.000.000.000 TL bedelli bonodan dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 16.03.2003 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin maaşından yapılan tahsilatların istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkillerinden Perin'den borç alıp karşılığında davaya ve takibe konu senedi verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için senede dayalı olarak icra takibi yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuşlar, %40 tazminat talep etmişlerdir.
Mahkemece davacı ile davalılardan Perin'in mirasçı olduğu terekenin paylaşımı için Bucak İlçesine giderek tapuda işlem yapılmasının gerektiği, kadın sığınma evinde bulunan davalı Perin'in buradan çıkmak için teminat olarak senet verilmesinin gerektiğini söylediği, diğer mirasçıların devlet memuru olmamaları nedeniyle verdikleri senetleri kabul etmediği, davacının 5.000 YTL'lik senedi düzenleyerek tarih atmadan davalı Perin'e verdiği, Perin'in senedi diğer davalıya ciro ettiği, davalı Talat'ın da davacı aleyhine takibe giriştiği, senedin hile ile alındığı gerekçesiyle davalı Talat hakkındaki davanın kabulüne, davacının Beşinci İcra Müdürlüğü'nün 2004/869 sayılı dava dosyasından dolayı takibe konu toplam 10.137.142.000 TL tutarındaki alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine, İİK.nun 72. maddesi gereğince asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, Perin hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bononun ihdas nedeni bölümünde "nakden" ibaresi yazılıdır. Davalılar vekili de savunmasında senedin davacıya verilen borç para karşılığı düzenlendiğini belirtmiştir. Bu durumda senedin boş olarak verildiği ve sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddianın davacı tarafça kanıtlanması gerekmektedir. HUMK.nun 290. maddesine göre senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Taraflar kardeş olmalarına rağmen senet düzenlediklerinden, senede karşı ileri sürülen iddiaların anılan yasa hükmü uyarınca tanıkla ispatı mümkün değildir. Her ne kadar davacı taraf birtakım olaylardan söz ederek hile iddiasında bulunmuş ise de, ileri sürülen olaylar hile niteliğinde görülmediğinden ve davalı taraf muvafakat etmediğinden bu yönden de tanık dinlenmesi usule uygun değildir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin dinlenen tanık beyanlarına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ) , bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.