14-09-2010, 15:09
|
#41
|
|
Av. Suat Ergin'in de belirtmiş olduğu gibi Yargıtay, ilamın bölünerek icra edilmesine ses çıkarmıyor. Mahkemeler de bu görüşe uygun karar veriyor.
Nedense MK 2. maddesi akıllarına gelmiyor.
Geçerli bir mazeret/sebep yokken ilamdaki kalemlerin ayrı ayrı icraya konması bence hakkın kötüye kullanılmasıdır. Böylece borçlu daha fazla masraf ve vekalet ücreti ödemek suretiyle zarara uğratılır.
Akla şu soru gelebilir: O zaman borçlu borcunu -hele de ilama bağlanmışsa- vaktinde ödesin... Borçlunun da kusuru yok mu? Bence bu bile geçerli bir mazeret sayılamaz. Belki de o an için ödeyememiştir ancak sonradan ödeme gücüne kavuşmuştur...
İcra takibi, ödenmeyen borcun tahsili için bir yoldur. Yoksa borçluyu biraz da cezalandırmak için kullanılamaz...
|