Mesajı Okuyun
Old 13-09-2010, 11:14   #3
Av. Nezih Sütçü

 
Varsayılan

O halde bu tip yerler için kamulaştırma yapmaya ne gerek var? İdare, bir şekide (bağış, satım vs.)yoluyla hissedar olduğu taşınmazın satışını isteyerek gerçek bedelinin %40'ına taşınmaza sahip mi olacaktır? Bariz bir örnek vermek gerekirse, hisseli parselasyon sonucu üzerinde bir çok binanın yer aldığı, ancak park alanı olarak düzenlenen büyük bir arsayı kamulaştırmak isteyen idare, bir şekilde (imar uygulaması, bağış, satım vs.)sahip olduğu hissesine dayanarak ortaklığın giderilmesi davası açtığında, taşınmazı gerçek değerinin %40'ına mı satın alacaktır? Bu mülkiyet hakkının ölçüsüz bir şekilde ihlali anlamına da gelmez mi? Bedelin düşük olacağı bir varsayım veya tahmin değildir. Park alanında kalan ve ileride kamulaştırılacak bir yeri kamulaştırmayı yapacak idareden başka kim alır? İdarenin kamulaştırmaya zorlanamayacağı kabul edilse bile, davayı Avrupa İansan Hakları Mahkemesine taşımayı düşündüğümden, iç hukuk yollarının tamamen tüketildiğini göstermek bakımından, idari yargıda iptal davası açılmasını faydalı gördüm. Sagılarımla...