Mesajı Okuyun
Old 11-09-2010, 20:35   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avgun
Merhaba Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkilim, sahibi olduğu taşınmazın önündeki deniz dolgu vasıflı boş arazi parçasını Milli Emlaktan 5 yıl önce kiralıyor ve düzenli olarak kiralarını ödüyor. Taşınmazın ön kısmına denk gelen alanda kiracı var ve bu kiracı yaklaşık 3 yıldır müvekkilimin kiraladığı araziyi işgal etmek suretiyle kullanıyor. Sonrasında Milli Emlak, fuzuli işgalci olan müvekkilimin kiracısına ecrimisil davası açıyor ancak İdare Mahkemesi, denize dolgu vasıflı alanlar ile ilgili olarak 2005 yılında yapılan yasal düzenleme ile tasarrufun Büyükşehir Belediyesinde olduğunu belirterek davayı reddediyor.

Sorularım şunlar;

- Müvekkilimin kiraladığı yer ile ilgili olarak Milli Emlak'ın (veya yeni düzenlemeye göre Büyükşehir Belediyesi'nin) ecrimisil davası açma hakkı var mıdır?

-(yukarıdaki olaylar örgüsü de düşünülerek) Müvekkilimin kiracısına karşı elatmanın önlenmesi, söz konusu alandan tahliye ve ecri misil davası açabilir miyim?

- Dava açabiliyorsam, Milli Emlak açtığı davada ecrimisil miktarını 3 yıl için 647 bin TL. olarak göstermiş, kısmi dava açarsam ne gibi hususlara dikkat etmem gerekir.

Şimdiden teşekkür ediyorum.


Sayın Avgun,

13.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun "Belediye tasarrufundaki yerler" başlıklı 79 . maddesine göre "Belediye tarafından deniz, akarsu ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır. " hükmü yer almaktadır. Ne var ki, bu hükme göre tasarruf yetkisinin Belediyede olması için, dolgunun belediye tarafından yapılmış olması ve Maliye tarafından tasarruf yetkisinin belediyeye devredilmiş olması gereklidir (Bkz: http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1134.htm)

Bu nedenle, idare mahkemesinin kararı da düşünüldüğünde olayda bu şartların gerçekleşmiş olduğunu düşünmek gerekiyor.Bu durumda ecrimisil talebinin Belediye tarafından ileri sürülmesi gerekiyordu.

İkinci sorunuzun cevabı aşağıdaki kararda bulunmaktadır.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1979/14-411
K. 1981/663
T. 2.10.1981
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Davacının Hazineden Kiraladığı Yere Müdahale Eden Davalı )
• ECRİMİSİL ( Davacının Hazineden Kiraladığı Yere Müdahale Eden Davalı Açılması )
• KİRACININ HAKLARI ( Meni Müdahale )
• MENİ MÜDAHALE ( Kiracının Hakkı )
• ZİLYEDİN HAKLARI
743/m.907
ÖZET : Davacının hazineden kiraladığı yere müdahale eden davalı aleyhine men'i müdahale ve ecrimisil kararı verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırşehir Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davaının reddine dair verilen 30.11.1977 gün ve 243-467 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi üzerine,

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 14.9.1978 gün ve 3786-3875 sayılı ilamı:

( ... dosya münderecatına, toplanan delillere davalı vekilinin duruşmadaki imzalı beyanına binaen davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Davacı vekilinin temyizine gelince; davacının Hazineden taşınmazı kiralamasına ve 1975 yılındaki ekimden ötürü davalı, davacıya borçlu olduğunu bildirmesine ve davalının, davacının Hazineden kiralamış olduğ yere müdahale ettiği toplanan delillerden anlaşılmasına göre elatmanın önlenmesine de karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere bu istemin reddine karar verilmesinde iabet görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı idda ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, bozma kararında gösterilen gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.