Mesajı Okuyun
Old 31-08-2010, 15:32   #1
RuzgarEzel

 
Varsayılan tellalın ücrete hak kazanması

Borçlar Kanunu m. 405/1, tellalın ücrete hak kazanabilmesi için iş sahibi (müvekkil) ile üçüncü kişi arasında, tellalın faaliyeti sonucunda bir sözleşmenin kurulması şartını ifade etmektedir. Buna göre “Yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca, tellal ücrete müstahak olur.”
Yargıtayın bir kararında "tellalın ücretini talep hakkı, tellallık sözleşmesinin kurulmasıyla değil, esas sözleşmenin kurulmasıyla doğmaktadır " denilmiştir.

Müvekkil yurtdışında yaşamakta olup TÜrkiye'de mülk edinmik amacıyla bir tellal ile anlaşır.Tellal aracılığı ile bulunan üçüncü kişi ile "satış vaadi sözleşmesi " imzalar.Ancak satılması vaad edilen yer üzerinde birçok haciz mevcut olup bu sebeple tapuda devir yapılamamıştır.Bu durumu bilen tellal müvekkilin Türkiye'deki uygulamayı bilmemesinden faydalanıp prosedürün bu şekilde olduğuna ikna etmiştir.Satılması vaad edilen yer cebri icra ile satılmıştır.3.kişi ile ilgili alacak davası açılmıştır.Sormak istediğim tellalın ücrete hak kazanıp kazanmadığıdır."satış Vaadi Sözleşmesi " esas sözleşme olarak kabul edilebilir mi ? Yoksa Yargıtayın kastı tapuda devrin yapılması mıdır? Tellala yüklü bir miktarda ücret ödenmiş olup bu ücretin iadesi için dava açmamız halinde nasıl sonuç alınır.Görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.İyi Çalışmalar