Gerçi, ben eklediğim kararın bir başka kısmını dikkatlere sunmuştum. Gördüğüm kadarıyla biraz daha farklı biçimiyle de anlaşılabiliyor.

Görüşümün dayanaklarını bir başka açıdan sunayım.

Eğer, cari hesap ve kredi ilişkisi söz konusu ise icra emri gönderilmesine olanak tanıyan İİK. nun 150/ı maddesi nedeniyle; değil süresiz, süreli bile olsa şikayet imkanı zaten yoktur.

Forum sorusunu, şikayet müessesesi ile birlikte değerlendirebilecek hal; İİK nun 150/ı ve 149.maddelerinin uygulanma imkanı bulunmayan durumlardır.

Forum sorusunda açıkça, “teminat ipoteği nedeni ile ödeme emri gönderilmesi gerekirken icra emri gönderilen durumlar” kastedilmektedir. Öte yandan, soru sahibinin İİK'nun 150/ı ve 149.maddelerini dikkate almadığına dair en azından şimdilik hiçbir veri de yoktur.

Somut soruya göre ortada açık bir yasaya aykırılık sözkonusudur. Bu aykırılık, değerlendirmenin aksine sadece ödeme emri yerine icra emri gönderilmesi değildir. Teminat ipoteği sahibinin, -yukarıda belirtilen istisna dışında- genel mahkemelerde dava açarak alacağının miktarını belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması da usulsüzdür.

Saygılarımla.