19-08-2010, 16:03
|
#27
|
|
Hakaret suçları düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını daraltma sonucu doğuran suçlardandır. Her ibare,söylem, sözcük, kavram...; söylenen ortam, tartışma konusu, tartışma platformu, saik... gibi durumlar gözönünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Varolan hukuk sistemimizde hakaret suçlarında genel kasta bakılmaktadır. Bence bu husus, ifade özgürlüğünü demokratik toplumda gerekli olmayan biçimde sınırlama sonucunu doğurmaktadır.
Bu nedenle hakaret suçlarında özel kasta, yani saike de bakılmalıdır. Kişi kendi inaçları, düşünceleri, ideolojisi, değer yargılarına göre fikrini ifade etmişse, ifade ettiği tümcçelerden bir ya da bir kaç sözcüğü bu bağlamdan çıkarıp, soyut olarak, saik düşünmeksizin hakaret kararı vermek, doğru olmaz. Bazı söylemler açıkça hakaret amacıyla söylenmektedir. Bunlarda sorun olmaz. Ancak mağduru somut olarak belli olmayacak ve belirlenemeyecek biçimde düşünce açıklamaları, sert ve şok edici biçimde de olsa ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmelidir. Önemli olan amaçtır, özel kasttır, hakaret kastı olmayan düşünce açıklamaları suç kabul edilmemelidir, bana göre TCK'nunda böyle bir değişiklik yapılmalıdır.
Ancak mevcut düzenlemede "aklından zoru var" sözü hakaret olarak değerlendirilir.Saygılarımla
|