Mesajı Okuyun
Old 12-08-2010, 14:35   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan para_doks
dilekçe altında dilekçenin davalı beyanlarına uygun olduğunu belirtmek üzere ve her sayfasında 'talebime uygundur' şeklinde bir beyan müvekkilce yazıldı ve imzalandı. Sözünü ettiğim şerh bu..

Vekaletname verildikten sonra taraflar arasında vekalet ilişkisi kuruluyor. Ancak bu ilişkinin kurulması tek başına vekalet ücretinin hak kazanılmasına yetmiyor bildiğim kadarıyla.

Yine haksız azilde avukat, eğer ayrıca bir ücret kararlaştırılmadı ise dosya durumu vs.gibi durumlar dikkate alınarak değişen oranlarda ücrete hak kazanabiliyor.

Mevcut durumda ise; vekaletname verildikten sonra avukat dilekçeleri hazırlıyor ancak müvekkil takip etmeme talimatı veriyor. Avukatın emeğinin ve yaptığı işin bilincinde.
Bu durumda acaba vekalet ücreti mi talep edilmeli yoksa dilekçe ücreti mi?Dilekçe ücreti talep edilebilecekse aynı zamanda danışma ücreti de talep edilebilir mi?
Bahsi geçen talimat yokmuş gibi davranılıp başka bir avukata vekalet verilmesi nedenine dayanılarak haklı nedenle istifa edilirse, başka bir avukata vekaletnamenin verildiğinin öğrenme tarihi nasıl ispat edilebilir? Davanın duruşmasının olduğu tarih karine olarak kabul edilebilir mi?

Çok soru sordum biliyorum ama gerçekten çıkamadım işin içinden..

İlginize teşekkür ederim.

Dilekçe altındaki sözkonusu şerh, çok güçlü bir delildir. Hem avukata hangi işin verildiği hem de süresinde yazıldığı ve müvekkilin onayının alındığını da kanıtlar.

İlk mesajımın doğrultusunda belirtmek gerekir ki, vekil vekalet ücretinin tamamına hak kazanmıştır. AAÜT 5 inci maddesine göre avukat hangi aşamada olursa olsun dava ve icre takibini kabul etmişse, ücretin tamamını hak etmiştir.

Sanırım "avukatın emeğine ve yaptığı işe göre ücret belirlenmesi" diyerek, avukatın vekalet aldıktan sonra duruşmalara hiç gitmemesi veya tek celseye gitmesi halinde; karşı yana yüklenecek vekalet ücretinde yapılacak tenkise ilişkin durmlarla karıştırıyorsunuz. Ancak somut olay çok farklı...Vekil üzerine düşeni yapmış, müvekkil ise sebep göstermeden başka avukatı görevlendirmiştir. Önceki müvekkilin muvafakatı yoksa bu bir azildir.