Mesajı Okuyun
Old 10-08-2010, 15:11   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

İİK md. 128/A maddesinin açık hükmü karşısında red kararına karşı yapılacak bir şey olmasa da salt masraf yatırılmadığı için red kararı verilen kıymet takdirine itirazın ihalenin feshi davası sırasında incelenebilmesi gerekir.

Yani; kıymet takdirine itiraz edip de süresi içerisinde masraf yatırmayan ilgili, ihalenin feshi davasını sırf bu nedene dayandırabilir:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/2117
Karar: 2008/4720
Karar Tarihi: 13.03.2008

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı 23.07.2007 tarihli başvurusunda, kıymet taktirine itiraza ilişkin icra mahkemesinin ret kararının doğru olmadığını ve sair şikayet nedenlerini ileri sürerek İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2006/86 talimat sayılı dosyasından yapılan 16.07.2007 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep etmiştir. Olayda uygulanması gereken İİK.'nun 134/2. maddesi uyarınca <...İhalenin feshi talebi üzerine tetkik mercii talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir.>

Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir. Borçlunun kıymet takdirine itirazının İstanbul 2. icra Mahkemesi'nin 09.04.2007 tarih ve 2007/513-749 sayılı kararı İİK.'nun 128/a maddesi uyarınca 7 günlük sürede masraf yatılmadığından reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK.'nun 128/a-1. maddesi son cümlesinde (şikayetin tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir.) hükmüne yer verilmiştir. Bu hükmün uygulanabilmesi için borçlunun yatırması gereken miktarın mahkemece belirlenmiş olması gereklidir.

Bu durumda mahkemece İİK.'nun 134/2. maddesi uyarınca duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve delilleri toplandıktan ve özellikle kıymet takdirine itiraza ilişkin İstanbul 2. İcra Mahkemesi'nin 09.04.2007 tarih ve 2007/513-749 sayılı kararı yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılarımla...