Mesajı Okuyun
Old 10-08-2010, 13:43   #650
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Av. Muzaffer ERDOĞAN 'Sigarayı Bırakıyoruz!' başlığını atarken neler düşündü bilemiyeceğim. Ama merak ettim, neden ‘sigarayı bırakıyorum’ değilde ‘ sigarayı bırakıyoruz’?

İki üç arkadaşın kendi aralarında sigarayı bırakmaya karar vermelerini bilirim ve anlarım; sık sık görüşme olanakları ve birinin diğerini kontrol etmesi gibi bir sosyal baskı söz konusudur bu küçük gurupta. İnternet ortamında bu olanak yoktur. Kolektif sigarayı bırakma eyleminin kolektifi oluşmamıştır.

Bana öyle geliyor ki Sayın Av. Muzaffer ERDOĞAN sigarayı bırakmada kendisine kolektif bir destek arıyor. ‘Sigarayı Bırakıyoruz’ sloganı bana bağlayıcı özelliği olmayan bir slogan olarak görünüyor. İşin özü ‘SİGARAYI BIRAKIYORUM’dan geçer bence. Hem kişinin kendisine karşı hem de dışarıya karşı bir bağlayıcılık vardır SİGARAYI BIRAKIYORUM’da.

Sigarayı bırakıp bırakmamak herkesin kendi şahsi kararı ve problemidir.

Önerilerim:
1. Sigarayı bırakmak isteyenlerin ‘sigarayı bırakıyoruz’ değil ‘sigarayı bırakıyorum’ demeleri.
2. gerekirse bu forumda ‘sigarayı bırakıyorum’ başlığı altında açılacak bir listeye ismini yazması.
3. kendi kendisine verdiği sözün sadece kendisini bağladığını ve kendi kendisine karşı sorumluluğu olduğunu bilmesi.
4. En önemlisi sigarayı neden ve hangi sebebe dayanarak bırakmak istediğini bilmesi. Sırf sigarayı bırakmak için sigarayı bırakmaya çalışmanın fazla bir faydası olacağını zannetmiyorum.
5. Sigara size saldıran bir köpek gibidir, kaçtığınız sürece peşinizi bırakmaz.(Bu söz yazacaklarımı yazdıktan sonra aklıma geldi ve ekledim, hoşuma gitti nedense)

Saygılarımla

Uzun süre günde üç pakete yakın sigara içen, şimdi yeniden sigara içerim korkusu olmayan ve ciddi olarak sigarayı bırakmak isteyenlere candan başarılar dileyen eski bir tiryaki.

Bugün tam 2 ay oldu sigarayı bırakalı. Daha önce 5 ay, 6 ay ve 1 yıllık sürelerle üç defa bıraktığım sigarayı bu defa 4. ama son kez bıraktım. Son diyorum çünkü 5 ve 6 aylık süreler zarfında sigarayı bıraktığım dönemlerde eşim içmeye devam etti ve bırakması yönündeki tekliflerimi reddetti. (1 yıllık süreçte bekardım) Üstelik ben, günde bir paketten fazla içerken kendisi günde 7-8 adedi geçmezdi.

2 ay önce, akşam saatlerinde "hadi sigarayı bırakalım" diyerek bana ilk şaşkınlığı yaşattı. Ardından kendisine ait bir paket ve bana ait -her nasılsa bi yerlere zulaladığım paketi de bulmuş- iki paket sigarayı getirip parçalamasıyla ikinci şaşkınlığı yaşadım.

Sigarayı kesinlikle bırakabileceğine inanmadığım eşim, ani bir kararla ve üstelik evde dolu dolu 3 paket sigara varken , "bari şunları bitirelim ziyan olmasın" yakarışlarıma aldırmadan paketleri parçalama merasimiyle birlikte sigarayı bırakınca ben de bırakmış sayıldım. (bknz. tarih bilgileri: Almanlar yenilince biz de yenik sayıldık)

Sayın Gemici'nin işin sırrının "bırakıyorum"dan geçtiği yönündeki tespitine katılıyorum. Aslında sigarayı eşimle birlikte bırakmadım, bırakma yönünde uzun süredir devam eden arzum için onun da bırakmış olması bana ayrı bir heyecan ve güç kattı sadece. Daha önceki üç sigarayı bırakma deneyimimde olduğu gibi yine tabir-i caize küt diye bıraktım sigarayı. Bundan böyle sigara içmek istemiyorum ve içmeyeceğime de inanıyorum.

Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Sigara içenin halinden sigara içen anlar! O yüzden, "nasıl içiyorsunuz şu mereti" şeklindeki yaklaşımların, sigara içenleri bırakmaya teşvik edici değil, aksine içtikleri sigarayı çoğaltıcı, bağımlılığı artırıcı şekilde geriye ket vurduğunu düşünüyorum.