Mesajı Okuyun
Old 09-08-2010, 11:30   #2
üye15747

 
Varsayılan

Daha önceki tebligatlar gibi asile değil, vekile tebliğ edilir.

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/6637
Karar: 2004/12076
Karar Tarihi: 09.11.2004

TAZMİNAT DAVASI - DAVALININ KENDİSİNİ VEKİLLE TEMSİL ETTİRDİĞİNDEN DAVALI ADINA ÇIKARILACAK TÜM TEBLİGATLARIN VEKİLİNE USULÜNE UYGUN TEBLİĞ EDİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı adına çıkarılacak tüm tebligatların vekiline usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekmektedir. Vekil varken asile yapılan tebligatlar hüküm doğurmayacağı gibi davalı asile yapılan tebligat da geçerli değildir. Yenileme dilekçeleri ile ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmeden taraf teşkili sağlanmadan ve bu şekilde usuli eksiklikler giderilmeden karar verilmesi isabetli görülmemiştir.

(7201 S. K. m. 35)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı Aydın Eriş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı mülkiyeti kendisine ait park halindeki 34 AD 4254 plakalı aracına davalıya ait sevk ve idaresindeki 34 AB 1682 plakalı araçla çarparak trafik kazasına neden olduğunu iddia ederek 1.750.000.000.TL hasar 530.000.000.TL kar yoksunluğu, 59.850.000.TL tespit gideri olmak üzere toplam 2.339.850.000.TL tazminatın 9.4.2001 kaza tarihinden itibaren en yüksek ticari faizle birlikte davalı sigorta şirketi yönünden limitle sınırlı olarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.3.2003 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 686.530.659.TL daha arttırmıştır.

Davalı Aydın vekili, davanın öncelikle husumetten reddine, davacı aracını kendileri yaptırdıklarından esastan da reddini savunmuşlardır.

Davalı sigorta vekili sorumluluklarının limit ve kusurla sınırlı olup faiz istenemeyeceğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulü ile 1.626.380.658.TL hasar bedeli ile 530.000.000.TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 2.156.380.658.TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 9.4.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta yönünden limitle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Aydın vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Taraf teşkili sağlanmadan karar verilemez.

Somut olayda; davacının duruşmaya katılmaması nedeniyle 9.7.2002 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği 9.7.2002 tarihli yenileme dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmediği ve yenileme üzerine yapılan ilk duruşmada taraf vekilleri gelmediğinden 12.9.2002 günü dosyanın ikinci kez müracaata kaldığı, 13.9.2002 günlü yenileme dilekçesinin ise davalı ile vekiline yine tebliğ edilmediği ve bu oturumda davacı tanığı Hasan'ın dinlendiği davalı vekili adına Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yenileme dilekçesinin tebliğine karar verildiği 19.12.2002 tarihli Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre davalı asile tebligat yapıldığı, yargılamaya davalının yokluğunda devam edildiği, 13.3.2003 tarihli ıslah dilekçesi, duruşma günü ve bilirkişi raporunda davalı ile vekiline tebliğ edilmeden yargılamanın bitirildiği görülmüştür.

Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı adına çıkarılacak tüm tebligatların vekiline usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekmektedir. Vekil varken asile yapılan tebligatlar hüküm doğurmayacağı gibi davalı asile Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligat da geçerli değildir. Yenileme dilekçeleri ile ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmeden taraf teşkili sağlanmadan ve bu şekilde usuli eksiklikler giderilmeden karar verilmesi isabetli görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Aydın vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 09.11.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)