Sayın Meslektaşlar merhabalar, keşide tarihleri iki ay arayla olan 2 adet çek müvekkil banka müşterisi şahıs tarafından hamiline olarak düzenlenmiş ve piyasaya sunulmuştur.son ciranta gene müvekkil bankanın başka bir kredi borçlusu şirket olup, borcundan mahsup edilmek üzere gene müvekkil bankaya cirolayarak teslim etmiş, müvekkil de takasa atmıştır. Günü geldiğinde ise çeklerin arkasına Asliye Ticaret Mah. kararınca ödeme yasağı konulduğu yazılmıştır. Asliye ticaret mahhkemesi tarafından ödeme yasağına ve diğer yazışmalar müvekkil bankanın çeksahibi şubesine ilgili yazışmalar yapılmıştır. Fakat kurum bize arkaları ödeme yasaklı olarak yazıldıktan sonra, icra işlemleri için tarafımıza gönderilmiş ve bizde 16.06 da icraya koymuşuz. Takip kesinleşdi. 3. kişinin açmış olduğu çek iptaline konu davada,çekler hakkında ödeme yasağı koyan mahkeme ilgili ilanlarının ardından 26.06 tarşhli celsede çeklerin iptaline karar vermiştir. Biz karar çıkana kadar durumdan haberdar olamadık. Takibede henüz borçlu tarafından bir itiraz yapılmadı ve karar da dosyasına sunulmadı.
Benim merak ettiğim bundan sonra ne yapabileceğim. Bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirirse sevinirim...
Yargıtayın bir kararından alıntı olarak " Ancak, iptal kararı ticari senedin teşhis fonksiyonunu ortadan kaldıracağından dolayı, artık zayi nedeniyle iptaline karar verilen senedi elinde bulunduran senet zilyedinin keşideciye müracaat ederek senet bedelinin kendisine ödenmesini istemesi mümkün olmadığı gibi, keşidecinin de iptal kararıyla hükümden düşen senedi ödemekten kaçınması gerekir. Ne var ki, senet zilyedinin senedin meşru hamili olduğunu iddia ederek, iptal kararın iptali istemi ile dava açıp, zayi nedeniyle verilen iptal kararını ortadan kaldırtıp senede dayalı haklarına kavuşması, bir başka deyişle senede dayanarak ödeme talebinde bulunması mümkün bulunmaktadır." diyor. Burada bahsedilen dava ne davası. Birde olayda muhatab ile lehdar, yetkili hamil aynı kişi. Bu durumda bir farklılık oluşturur mu. Teşekkür ederim. Saygılarımla