Mesajı Okuyun
Old 31-07-2010, 10:21   #2
semiha sivri

 
Varsayılan

merhabalar sorunuza net bir cevap olamamkla birlikte sunduğum Danıştay karraında koyu olarak belirttiğim alan belki size fikir verebilir, çalışmalarınızda kolaylıklar...
T.C. Danistay
7.Dairesi
Esas: 1998/3463
Karar: 1999/2433
Karar Tarihi: 08.06.1999
NOTERLER
İN SORUMLULUĞU DAMGA VERGİSİ MÜKELLEFİYETİ-VERGİ KUSUR CEZASI

ÖZET: Noterce düzenlenmeyip sadece onaylanan sözle
şmeye ilişkin vergi ve cezadan noter sorumlu tutulamaz.

(488 s. Damga Vergisi K. m. 1, 3, 4, 10, 11, 24, 27) (1512 s. Noterlik K. m. 60, 84, 90) (213 s. VUK. m. 348, m
ükerrer madde 349)
Temyiz
İsteminde Bulunan Taraflar : 1- ... Mal Müdürlüğü
2- ...
İstemin Özeti : ... Noteri olarak görev yaptığı sırada onayladığı "akaryakıt bayiliği işletme sözleşmesi" ile ilgili damga vergisinin noksan hesaplandığından bahisle, noter adına salınan kusur cezalı damga vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada: 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 4, 10 ve 11'inci maddeleri ile Türkiye Noterler Birliğinin 23 sayılı Genelgesini açıklayarak, bir kağıtta belli bir paranın miktar olarak açıkça yer alması yanında yazı içinde yer alan ifadeler ile bazı birimlerin çarpımı ve toplanması suretiyle muayyen bir parayı ortaya çıkarma olanağının bulunması halinde, bu kağıdın belli bir parayı ihtiva ettiğinin kabulü gerektiği, olayda, bayilik sözleşmesinin 10.000.000.-lira ile 15.000.-Amerikan doları cezai şart dışında, üzerinden damga vergisi hesaplanacak herhangi bir akaryakıt miktarı veya tahmini bir tutarı ihtiva etmediği, bu sebeple, matrahın 23 sayılı Genelge uyarınca belirlenmesi gerektiği, buna göre, bir önceki yılda tarafları aynı olan sözleşmeye istinaden satılan akaryakıt ve madeni yağların toplam miktarının sözleşmenin onaylandığı tarihteki satış bedelleri ile çarpılması suretiyle bulunacak değer üzerinden 488 sayılı Kanunun I numaralı bendinin 1'inci fıkrasında öngörülen %06 nispetinde damga vergisi tarhiyatı yapılması gerektiği, bu durumda davalı idarece aynı bendin 3'üncü fıkrasında öngörülen damga vergisi oranlarına göre tarhiyat yapılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle, cezalı tarhiyatın 104.429.700.-liradan fazlasını kaldıran Samsun Vergi Mahkemesinin 2.6.1998 gün ve E: 1997-/444; K: 1998/161 sayılı kararının; davalı idare tarafından, yapılan tarhiyatın yerinde olduğu; davacı tarafından ise, salınan cezalı verginin yasal olmadığı ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunmada bulunulmamıştır.
Tetkik Hakimi Çağlar Işık'ın Düşüncesi : Söz konusu sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin noterde düzenlenmediği, noterce, sadece sözleşmenin altındaki imzaların ilgili kişilere ait olduğu ve huzurda atıldığı şerhinin düşülüp tasdik edildiği anlaşılmaktadır. Zira sözleşmenin altındaki şerhte "dışarıda tanzim edilip dairede onaylanan işbu sözleşme..." ibaresi yer almakta, diğer yandan, dava dilekçesinde de davacı tarafından söz konusu sözleşmeden "noterliğimizce onayı yapılan sözleşme" olarak bahsedilmektedir.
Yapılan bu saptamalara göre, ortada noter tarafından düzenlenen bir kağıt (sözleşme) bulunmayıp, sözü edilen sözleşme noter tarafından sadece onaylandığından, vergisi noksan ödenmiş sözleşmenin onaylanmış bulunması durumunda, noter adına, 488 sayılı Kanunun 27'nci maddesi hükmü uyarınca ceza kesilmesi gerekirken, noksan vergi hesaplanarak vergi ziyama sebebiyet verildiğinden bahisle, kağıdı (sözleşmeyi) onaylayan noter adına damga vergisi tarh edilip, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 348 ve mükerrer 349'uncu maddeleri uyarınca kusur cezası kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, yazılı gerekçeyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı H. Ceyda Kerman'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davacının temyiz istemine gelince:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 3'üncü maddesinde, kağıtları imza edenlerin damga vergisinin mükellefi olacağı belirtildikten sonra, "vergi ve cezada sorumluluk" başlıklı 24'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasında, resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve damga vergisi hiç alınmayan veya noksan alınan kağıtların vergisinin mükelleflere, cezasının düzenleyenlere ait olduğu, 4'üncü fıkrasında da, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere vergi ve cezanın kağıtları düzenleyenlerden alınacağı, "noterlerin, bankaların, kamu iktisadi teşebbüslerinin mecburiyeti" başlıklı 27'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, noterlerin pulsuz veya noksan pullu kağıtları, usulen vergi ve cezası tahsil edilmedikçe tasdik etmekten veya bunların suretlerini çıkarıp vermekten memnu oldukları, 3'üncü fıkrasında, birinci fıkra hükmüne aykırı olarak işlem yapılması halinde, mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununun hükümler tatbik edilmekle beraber, noterlerden de tasdik veya üzerinde muamele icra ettikleri her kağıt için kanunen alınması gereken cezanın ayrıca alınacağı hükme bağlanmıştır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 60'ıncı maddesinde, yapılması kanunla başka bir makam, merci veya şahsa verilmemiş olan her nevi hukuki işlemleri düzenlemek; kanuna uygun olarak dışarıda yazılıp getirilen kağıtların üzerindeki imza, mühür veya herhangi bir işaret veya tarihi onaylamak, noterlerin görevleri arasında sayılmış, noterlerce yapılacak düzenleme şeklindeki hukuki işlemler 84'üncü maddede, onaylama şeklinde yapılacak hukuki işlemler ise 90'ıncı maddede düzenlenmiştir.
Damga Vergisi Kanununun yukarıda yer verilen 24 ve 27'nci maddeleri incelendiğinde, damga vergisinin hiç alınmaması veya noksan alınması sebebiyle noterlerin bu vergiden sorumlu tutulabilmelerinin, vergiye tabi kağıdın noterce düzenlenmiş olması şartına bağlı bulunduğu, diğer bir deyişle, noterlerce düzenlenen kağıda ilişkin olup hiç alınmayan veya noksan alınan damga vergisi ve cezasının, verginin mükellefe rücu hakkı olmak üzere noterlerden alınacağı: noterlerce düzenlenmeyip sadece tasdik olunan kağıtlara ilişkin olup ödenmeyen veya eksik ödenen damga vergisinden dolayı noterlerin sorumlu tutulamayacağı, bu gibi hallerde, söz konusu damga vergisi ve gerektirdiği cezanın 213 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde mükellefinden aranacağı, noter hakkında ise yalnızca kanunun öngördüğü cezanın uygulanacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, davaya konu damga vergisinin noterden istenilip istenilemeyeceği hususunun çözümü bakımından sözü edilen sözleşmenin ... Noterliğince. Noterlik Kanununun 84'üncü maddesi uyarınca düzenleme şeklinde mi yapıldığı, yoksa 90'ıncı maddesine göre sadece noterde onaylamasının mı yapıldığı huşunun tespiti gerekmektedir.
Söz konusu sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin noterde düzenlenmediği, noterce, sadece sözleşmenin altındaki imzaların ilgili kişilere ait olduğu ve huzurda atıldığı şerhinin düşülüp tasdik edildiği anlaşılmaktadır. Zira sözleşmenin altındaki şerhte "dışarıda tanzim edilip dairede onaylanan işbu sözleşme..." ibaresi yer almakta, diğer yandan, dava dilekçesinde de davacı tarafından söz konusu sözleşmeden "noterliğimizce onayı yapılan sözleşme" olarak bahsedilmektedir.
Yapılan bu saptamalara göre, ortada noter tarafından düzenlenen bir kağıt (sözleşme) bulunmayıp, sözü edilen sözleşme noter tarafından sadece onaylandığından, vergisi noksan ödenmiş sözleşmenin onaylanmış bulunması durumunda, noter adına, 488 sayılı Kanunun 27'nci maddesi hükmü uyarınca ceza kesilmesi gerekirken, noksan vergi hesaplanarak vergi ziyama sebebiyet verildiğinden bahisle, kağıdı (sözleşmeyi) onaylayan noter adına damga vergisi tarh edilip, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 348 ve mükerrer 349'uncu maddeleri uyarınca kusur cezası kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, yazılı gerekçeyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddine; davacı temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 8.6.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.