Mesajı Okuyun
Old 18-11-2006, 02:47   #8
kağanulaş

 
Varsayılan

Ben bir küçük düşürme ve tahkir olduğunu düşünüyorum bu haberde ve ülkemizde realite de budur.

Benim gibi bir çok genç meslektaşımız fakülteyi bitirip avukatlık yapmaya niyetlendiğinde ya da yapmaya başladığında etraftan duymuştur: "hakim ya da savcı olamıyor muydun sen?" Malesef ülkemizde avukatlık, hakim veya savcı olamayanların yaptığı sıradan bir iş olarak görülmektedir. Bunda yine malesef Hakim ve savcıların büyük bir bölümünün de rolü vardır. (İyi ve kaliteli olanları tenzih eder, mücadele ettikleri birçok sıkıntı nedeniyle kendilerine saygı ve tebriklerimi sunarım.)

Bir kısım hakimler ve savcılar yakın çevrelerinde her işin hakimler ve savcılar tarafında yapıldığını, avukatların yargı içinde hiç bir işe yaramadığı bilakis işleri zorlaştırdığını söyler dururlar. Bu tarz bir yandan mirasçılarını yetiştirmektedir. Fakülte yıllarından tanıdığım, hatta fakülte yıllarında biraz "alık" bulduğum, idealist olduğundan değil de avukatlık yapmaya cesaret edemeyip mecburen hakimlik sınavına giren birini tanıyorum. Bir şekilde (!) mülakatta da başarılı olduktan sonra hakimlik stajına başladı ve adliyede karşılaştım kendisiyle. Daha iki yıl öncesinde "biz hukukçular" diyen arkadaşım çoktan "siz avukatlar" diye konuşmaya başlamıştı.

Ülkemizde avukatlık malesef saygın bir yerde değildir ve bunu değiştirmek için her ne yapılacaksa bunu bizler yapmalıyız. Üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu diye düşünüyorum.